Takılıp kalma sakın geçmişin girdabına,
Geleceği; geçmişte, yaşarken bulalım mı?
Coşmasın deli gönül sığmaz kendi kabına,
Hayat parkurundan ders, koşarken alalım mı?

Yalan dedik Dünya’ya ama biz inanmadık,
Yalan denen bu ateş bizi yakar sanmadık,
Vurulduk; aynı yerden, yine de uslanmadık,
Hiç uğruna sabrımız, taşarken dolalım mı?

Ağır aksak yol aldık; yeknesak geçti ömür,
Olmayan sabahların gecesi kara kömür,
O gördüğün rüyalar sen uyanınca ölür,
Herkes doğru yolundan, şaşarken bilelim mi?

Vicdan denen terazi hep tartmıyor doğruyu,
Hiç sordun mu kendine o cevapsız soruyu,
Hele bir de sen düşün yaşla yanan kuruyu,
Mazlumun göz yaşını, düşerken silelim mi?

Velhasıl incinmesin yüreğinin bam teli,
Bağına uğramasın sıcak esen sam yeli,
Sevinir alkış tutar haline namert eli,
Kaf dağından kervanlar, aşarken gelelim mi?
05.11.2023
...Necdet Akcakaya/Ankara