11
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
662
Okunma

yağmur yağınca
kimlere açılır şemsiye
kim büzülmez protokolde
bırakmaz selamı
düşündüm karanfil ellim, çiçek bakışlım
kuru bir sevda değil benimkisi
su emmez betonlara yağıp akmaz yağmurum
toprak arar damlacık suyum
özüne yürüyerek insanın
bilir misin can’ım
Atatürk’ün ismi kaldırılmış çiftliğinden
hâdi kaldırsınlar beynimin girintilerinden de
O’nu karakteri bağımsızlığı
boyun eğmemeyi
başkaldırıyı
şemsiye istemez gazi
dimdik selam durur kurtuluşa özüne
O halktır alık değil
bastığı yerin hacmi kadar değildir herkes
her büyük ulaşamaz boyuna
boy almak başka şeydir
artık büyüyemez kuru ağaçlar
ama su verildikçe yıllanmış çınar bile
kol atar, boy verir durmadan!
uzak görüşlüm, insan ellim, erim
yeter göğsüne ilinen karanfil sana
türkün söylenir ırak ırak diyarlarda
sen satın alınmazım, ayrışmazım
sen ak yazmalım, al fistanlım
sen oturmazsın
onların dizi dibinde
yağmur yağacağı toprağı bilir
kimi topraklar tanımaz suyu
görüntü her zaman göstermez gerçeği
sırdır aynanın arka yüzü.
21. 09. 2014 / glenay- Nazik Gülünay