1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
427
Okunma

Postada unutulmuş bir mektuptu şefkatin
Bana hiç ulaşmadı.
Özür dilerim anne!
Yüzüm eylül kadar sarıdır benim
Çünkü avuçlarında tüten sıcaklık,
Yüzüme bulaşmadı!
Ellerim su yürümemiş toprak gibidir
Çatlaktır,
Çoraktır
Yokluğuna hüküm giymiş,
Mahpus yemiş!
Bütün anne türkülerini ezbere bilir dudaklarım
Şiirlerini de
Ama söyleyemez!
Tökezler, düşer kırılırlar diye
Canları acır diye türkülerin,
Şiirlerin
Ve canım acır diye...
Tutuktur dilim,
Kekemedir
“Anne” en iyi bildiğim tek kelimedir.
Seninle hep sensizliği yaşadım
Seni yaşayamadım
İnsan annesini yaşamadan büyümezmiş...
Ben hep sana muhtaç bir çocuk kaldım
İçimden kara trenler geçtikçe
Gözlerimi ağlattım
Kendimden intikam aldım
Şimdi yine yoksun
Bu sefer başka
Beni sevme ihtimalin de olmayacak!
Hangi iklime ait olduğu bilinmeyen bir bitkiyim şimdi
Bitkinim şimdi!
Elleri üşüyen bir güvercinim
Mavi demirli pencerene konmuş
Gözlerinde iki damla yaş donmuş…
Ah anne!
İçim içime gurbet
Senden başka kimsem yok,
Ellerimi doldur avuçlarına
Ve beni teselli et
Beni yeniden var et...
(Cüneyt Bilge’ye)
19 Eylül 2023
Serkan Uçar
5.0
100% (4)