umut son hayalimdi vicdansız
o papatya sarısı saçlarının yapraklarında gezdim durdum
be imansız
ne sebebin vardı ise bir türlü denk düşmedin



şaşkınlık yüklü yüz hatlarıyla o sinsi sahilinden girivermiştim
o kasvetli gecenin koynuna
kime ne diyeceğini bilmeyen karanlığının ürpertisi içinde
titreyerekten kıvrılıverdim bir kuytuya
duvar tıpa tıp senli
çok mu çokta soğuktu
içimin içeninde hengamesinde
hüsran ikliminin acı soluğu dolaşıyorken genzimde
ve vuslatın görünmez hayali didiklerken ruhumu
bir dirhem umut bekleyen gönlümün soğuk kollarında
ısıtmaya çalıştım yüreğimi
belki bir gün olur ya bir tesadüfte yükleniriz sevdayı
her ne kadar zıt yürekli bir ikili olsak da


günaydın demeyi nede çok özlemişim
o senli seher vakitlerinde
şimdi dondurucu iklimlerin ayazındayım
kanayan hislerimin biçare boşluğunda
sarılmışım hasretin soluk yüzünün h/loşluğuna
bin bir emekle benden hep öşür isterdin
bana hep çorak olan tarlan için

kollarımda umutsuzluğun nişanesi
ya sen
hani ya
nerede nasıl hissetsem


firakının kara yüzü ile gözümün önüne
sinsi sinsi gülen yüzünün silueti beliriveriyor
gel artık ruhumun ihlas secdesinde/ki kutsal l/imana
özür isteminde geri kalsın mazinin o karanlık zamanları
saf bir gönül içinde affıma mazhar olmasa da
nankörlüklerin
elbet ki Rabbimin hoşnudu affın İrem bahçesidir
imanlı ölümün sonucunda atinin aydınlığında parlıyor
cenneti ala
ve bir ömür süzgeci ayıklar bizi
o gün ki türlü yollarla taşıyacağız hem günahı hem de sevabı


sevdalı türküler çınlar
aşıkların köz gibi yangın yüreklerinde
ve içlerinde
özlemli heyecanların çıldıran seli
illaki gönlü besleyen beklentilerin hüzünlü geçişi
iç çekişlerimin nağmeleri dağların şahikasında
anılarımda kaldırım taşları var hasret içinde
her soluduğumda nefesim mutlaka bir cehennem ateşi
ruhumun isyanlarına veda ederken trenler
çığlığım boğulur paslı rayların gıcırtısında
sen son umut kırıntılarıma bile ateş tutan hayırsız
gün günlere gebede sen neden yoksun
ihtiraslı bir hasretin zor anında


gönlümün ta içinde cehennem zebanisi misin kadın
mağfur olmuşken ben neden tutuşuyorum

tozlu topraklı gelişte de beni sen göm he mi
de haydi…



AZAP...(Kadri Atmaca) 16.09.2023