YOKLUĞUN TAŞTAN AĞIR ( 994.)
Sen olmayınca neylesin baharlar yazlar bana
Ses gelmezse mızrabın çaldığı sazdan bana Acı elem keder bana zevk sefa neşe sana Akşam kızıllığında yananlardanım ben Sen gittin gideli gönül yalnız dil yalnız Sanma ki huzurluyum yokluğun taştan ağır Duyguları yazacak kalem suskun el suskun Ya çık gel ya da beni yanına çağır Özlem vardı aşkların en sitemkar gizinde Sorular bar kafamda cevapsız bir biçimde Hasret odunda yansa tüm bedenim dökülse Bağrıma sabır basıp yan diyenlerdenim ben Hasretine düşmüşüm yanıp duruyor bağrım Cehennem alevleri gezinir vücudumda Soğumuşken küllerim orta yerine düşme Yeni sevdalar doğar külün yakışlarından Fatma Ayten Özgün |