6
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
526
Okunma

Kudretli kadim güce boyun eğiş belkide yorgunluğum
Hayattan beklediğim ne varsa unutup
Sıkıca tutunmaya çalışmak bulduklarıma
Yaşlı bir mavna gibi yol alışım inzivaya
bu kez tamam diyorsun buldum istediğimi
uyanıyorsun ki kaybetmişsin!
ömrünü, sevdiklerini
hayat ne büyük bir değirmen değil mi?
hızla öğütüyor zamanı
bitmez denilen her şeyi
mal, mülk, servet, şan, şöhret gelip geçici de
ya dost, arkadaş,
iki kelime edecek can yoldaşı
kelimeler gülle gibi ağır çöküyor içinin dibine
duyguların infazına sebep oluyor hüsnü zan
sonra kaybolup gidiyor yavaş yavaş
kanlı bir sonbahar çöküyor ufkuna
netameli vagonlar geçiyor gözlerinden
uzayıp gidiyor raylar yalnızlık adasına
kırgın kırlangıçlar terk ediyor yuvalarını
çorak ovalara göç ediyor gözlerimin deltası
rahmet okutuyor içimdeki ayaz kara kışa
dokunulmazlığı sona eriyor kar tanelerinin
toprak kabul eder mi? kabul edilmeyen emaneti,
rüzgâr siler mi? aşk yoluna serilen sefaleti,
gölgesine küskün ağaçlar yeniden sürgün verir mi ?
güneşini kaybeden gece sabaha erişir mi?
İşte geçti bir kış daha saçlarımda aklar gibi
Yitip gitti bir yıl daha eriyen karlar gibi
Sensiz bomboş çırılçıplak içim, kuruyan dallar gibi
böyle bitecek ömür yalnız, sönen bir yıldız gibi
olsun be…
olsun pişman değilim yaşadıklarımdan
yaşlı bir mavna gibi yol alışım ondan inzivaya
farkındayım yüküm ağır,
ben…
bense sadece yorgunum
13 nisan 2023
Abdurrahman Güleç