4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
996
Okunma

Ayrılığın, kurşuni bir akşam üstüydü
Gözbebeklerimde
Rüzgar geceyi yalnızlaştırdıkça böyle
Üşüyorum kimsesizliğime
Hasrete karışup karışıp
Daha çok gurbet oluyorum
Yorgunum, sensizim, huzura hasret
Solmuş, kurumuş, sararmış
Sonbahar oluyorum
Önceleri aşkına dair şiirler yazarken
Şimdi ayrılıklar sarıyor kalemimi
Güneşi bıraktım, güneş görmeyen duvarlara
Buz kesmiş hüzün dolu yüreğim
Güldüremedi hiç bir şey
Sana sağnaklar döken gözlerimi
Avutmak istedim mektubunla
Şu susmayan gönlümdeki
Hasret kuşlarını... avunmadılar
Maviydi yüreğim aşk geziyordu damarlarında
Şimdi sürgüne gönderilmiş bir mahkumum
Göl göl dolaşıyor gözlerim arayışlarda
Buz tutuyor yatağım, yorganım kardan
Ne ısıtır bilemem şu yalnız yüreği
Sığınırken karanlık geceye her an
Nasıl avunurum artık kimsesizliğimde
Bir çocuk ağlar o uzak tutuklu sokakta
Gözlerinde yıldızlar yanar söner umutla
Bir ışık arar karanlığında
Gecenin içinde gözyaşı döker
Hayalleri rüyaları
Özgürlük dolu
Bir çocuk gecenin içinde yaslı
Bir anne ağlar ötesinde yüreğinin
Arar sokaklarda bulabilmek için
Yıldızlı gözlerdeki ışıklarını
Hasretler açar çiçek yerine içinde
Geceleri eve koşarken ürkek ürkek
Aynalardan uzaklaşır bakışları
Korku dolu odalarda gezinir
Sığınır kendi içindeki renkli umutlara
Koşar masal bahçelerine
Ağlar çocuk
Elinden tutmuş yürürken annesi
O da ağlar dilinde özgürlük
Türküsü
Günay Koçak
14. / 8. / 2023
5.0
100% (11)