0
Yorum
8
Beğeni
4,8
Puan
497
Okunma
Evvel, nefs-i emmâreydim
Hep nefsime uyar idim
Sev dediğini sever idim
İkâz etti yüce Mevlâ’m.
Nefsim Hakk’tan ağyâr idi
Serkeşlikle ayar idi
Cürümlere yollar idi
İkâz etti yüce Mevlâ’m.
Ömrüm gençlik çağındaydı
Nefsim keyfin bağındaydı
Gözüm de kaf dağındaydı
Dağ öğretti yüce Mevlâ’m.
En yüce dağ kâlp dağıymış
Neşvesiyle aşk bağıymış
Aşkın beyaz kağıdıymış
Hep yazdırdı yüce Mevlâ’m.
Aşkıyle hep nice yazdım
Sözle ince ince yazdım
Heyhaat, aşkı yazdım sandım
Yazdırmadı yüce Mevlâ’m.
Aşk yazılmaz, ihyâ olur
Aşk yeri kalp, kahya olur
Ora aşka sayfa olur
Onu yazdı yüce Mevlâ’m.
Okudum aşkı oradan
Yazılı dîl yaprağından
Yazan, yazmış tarafından
Okuttu hep yüce Mevlâ’m.
Onun evvel emri, “Oku!
Gelen okuntuyu(!...) oku!
Gönül sayfasını oku…!
Yazmış aşkı yüce Mevlâ’m.
Bunca âlem bir tür kitâb
Bil Hakk eyler halka hıtâb
Duyan halk, aşka Muhatab..
Hitâb eden yüce Mevlâ’m
Hep Hakk’ı sevmek isterim
Onun için aşkı isterim
Bu aşkla meşk best ederim;
Söyleten hep yüce Mevlâ’m.
ALİ, aşkı tatmak ister
Ağyârını atmak ister
Nefsi aşkla satmak ister;
Satın aldı yüce Mevlâ’m.
ALİ MEHMET TÜRKOĞLU
5.0
75% (3)
4.0
25% (1)