7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
603
Okunma

Harelerinden ne kadar kaçılır bu yolun
Bitmez ki sürükleniş, kiminde öze de zarar
Açmayasın kabuk tutmuş yaraları, olur sonun
Bağlanmak kabilinden o, istiyor ince bir ayar.
Bülbül ister elbette bir bağda biteviye ötüşmek
Destursuz girilen bağın sahibi vermez ki ikrar
Neye yarar bin bir çile içinde ölümüne didişmek
Kırılır da gönlün teli, böylesi sevgiler hep zarar.
Ne omuzlar dik durabilir duyduğunda acı sözü
Ne de gözde pırıltı kalır, söner elbet ateşi, közü
Vur kendini ki ıssızlığın dibine dibine, sana budur yâr
Bir sevda ki tarifi imkansız, kanar biteviye kanar.
Kibrine meftun olanda cennet kokmaz, tuzaktır
Önceliklerin içinde yoksan, o gülüşler de yalandır
Türlü hengâmelerdeki ortaklık gelse de anılardan
Gülüşlerin, gülmenin öznesi güller, o dahi kanayandır.
Alır aklını başından, ne zaman tanırsın ne de mekân
Eklenir yıllar birbirine aynadaki yüz de yalan
Bir kara yılan gibidir sevda, onsuz yaşanmaz heyecan
Zehrine yoktur tabipte ilâç, sonunda olursun talan.
Ne diyelim ki aciz gönle, yine de sevmeyedir rota
Her şafakla doğmaklı güneş, heyecan katacak ona
Belki adımız da unutulacak, iki satır yazı kalır hareli
Bükülür gülün mahzunca boynu, o da bülbüle sitemli.
Ağlasın saz, yansın udum, bin hevesle yaşar umudum
Gerçekleri çoktan gördüm, gecelerimdir tek dostum
Bir adım gelene koşmak, sırta samimice dokunmak
Kısmetse bu uğurda ömrü, güle gülsün diye sunmak
Hayal etmek geleceği, belki anlayana çıkacak yolum.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (9)