0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
553
Okunma

Bilmem kaç zaman oldu dinlemeyeli gecenin sesini
İçimdeki zehirli sözcükleri âdeta koparırcasına rahata ermek için çok yol kat ederek büyük uğraşlar verdim
Kızgın suretlerin başıma üşüşen ağırlıklarıyla kalakaldım
Ay dolunaylıyken istedim ki hep mücadele edeyim
Nedenini bilmediğim yaşanmışlıklarım beni arzuhale çekmişti...
Haziranın gizemli bir gününde dik bakışlılar etrafımı çepeçevre sarmıştı
Alacakaranlık rıhtımında katılaşıp oracıkta anlamını yitirmişti zaman
Lakırdıların çok uzağında bir serüven gibi cayır cayır yanmış hallere düştü ruhum katrancı ormanlarında
Iskaladım hayatı biliyorum
Artık öteberilerden gelmiyor sesim...
Tükenmeyen sevgi diledim mutluca yarınlara dair
Üzerime bol elbiseler giyerek tomurcukları seyrede seyrede sevmeyi öğrendim
Rotama yeni baştan her şeye başlamak için güneyden kuzeye yön verdim
Kırgınlığın son demini taşımıştı vücudum
Üstüme tonlarca ağırlık giydirmiş gibiydim.
Korku nedir bilmeden hayata sımsıkı sarılarak
Olur mu olmaz mı demeden sırat köprüsüne yöneldim
Kuruyan dallara yalnızlığın cesaretini aşılayarak
Uzunca yolu kat ederek usulca bakıştım geceyle
Lavanta ağacının kuruyan tarafını büyük bir özveriyle sulayarak umuda sıkıca sarılmasını sağlayarak büyük huzura erdim...
Kazanacağımı bu defa biliyorum sahici kahkahalarla buluşacağımı
Aydınlığımın renginde sevginin sihirli vaktinde günüm ışıyarak
Doğduğum ayın en güzel sabahında türküler söyleyerek
Işık olacağım koruyucu olacağım günahsız her canın hakkına
Nemalanmadan ya rab inşallah sığacağım yaşamın her salisesine.
Mehmet ÖKSÜZ
5.0
100% (1)