Yıllardır sevda adına yaşama arzusun’da olduğum,
Bullamadığım o derman’sız hastalık mutluluğu arar iken,
Saatlerin yorgun düştüğü vakittin suskunluğa vurduğu,
Duygularımın yüreğimin esaretine boyun eydiği bir anda...


Yılların birikilmişi tabiaat ile evrenin kavgası arasında,
Gök yüzünü bürümüş kızılımsı bir örtü eşliğinde,
Bir kasabanın hayli dışında sahilin birine yakın terk edilmiş,
Metruk kulubenin birinde geceyi geçirmek telaşındaydım...


Gecenin üzerine çökmüş hayli ürkütücü bir korku ile,
Siyahımsı bulutlar arasından yere düşen şimşeklerle,
Kulubenin yıkıldı yıkılacak duvarları arasında,
Yıldızlarla ayın neler oluyor suallerine sahitlik ediyordum...


Ağaç dallarının kuşların yerde biten otların inlemesi eşliğinde,
Hayli sahipsizliğe eskimiş birazda nemli bir batanyenin altında,
Soğuktan tir tir titreyen bedenimle yıllardır halime lal dilimden,
Hüzzam makamında dökülen bir şarkı notları kendimi avutuyordum...


Ömrümün masalı denilecek çok hayli zaman geçmiş olacak ki,
Korkudan kan çanağına dönmüş adeta uyku damlayan gözlerle,
Bekler iken evrenin asaletini ve o malum doğaya sakinliğini,
Kuvetlice yağan bir yağmur ile yeniden doğuşum güne merhaba dedim...

Ayrılıkların Şairi Osman Dastan © 29 / 06 / 2023. 16 : 30