GURBETTE MEMLEKETİM
Gurbette memleketin ateşiyle yanarım
Gözümde dökülür hasret göz yaşlarım
Düşümde her zaman Çapakçuru ararım
Gelenden geçenden memleketi sorarım

Topraklarında kaybolmak isterim.
Gel ey Çapakçur gel sevdiklerim
Kucağını aç sana gelmek isterim
Memleketi özledim yanar yüreğim

Gece olur yıldızlara ismini fısıldarım,
Hasret ateşiyle gurbet elde yanarım
Gurbette yalnızlıkla dertleşir ağlarım.
Ruhumun derinliğinde çoligi taşırım

Davul zurna sesi gelir rüzgarla beraber,
Ezgileri kulaklarımda, yüreğimde ezber.
Doğduğum evimi gönlüm görmek ister
Özlediğim manzara Aşağı çarşı sağyer

Yaylalarında çiçekler coşar, açar,
Ovaları yaylalarında bereket saçar
Dağlarda çoban yolculuğa çıkar
Sessizlik içinde çoban kaval çalar

Kanireşte güneş doğuşa meydan okurken,
Dağların tepesinden nazlı nazlı süzülürken,
Kızıl bir ateşle gökyüzünü güneş aydınlatırken,
Yalçın dağların uyanışına tanıklık ederken,

Memleketimin özlemiyle içim yanıyor
Hasretiyle yüreğim ateşiyle sızlıyor
Yokluğu bedenimi yüreğimi sızlatıyor
kelimeler sevgimi anlatmaya yetmiyor