Yiğitler diyarı çarşıye ciyerde
Kavak bahçeleri içersinde
Sarayyolu çarşı merkezinde
Toprak damlı iki katlı evde
Doğmuşam Gülom

Çocukluğum afatlarda geçmiş
Sert havasını teneffüs etmiş
Helal aşını ekmeğini yemiş
Mahallenin çocuğuyam Gülom

Çoligde tendürler karargahımızdı
Mazyer çalı çeperleri siperimizdi
Girilmez zula kulikler dehlizimizdi
Yılanlar çiyanlar oyuncağımızdı Gülom

Erkek çocuklarının arabaları telden
Kız çocuklarının bebekleri bezden Tüfenklerimiz silahımız tahtadandı
Sevgi dolu kocaman yüreğimiz vardı Gülom

Sen bilmezsin bu anlattıklarımı
Deşme kabuk bağlayan yaramı
Hatırladıkça ateş basar bağrımı
İşte ben buyum Gülom

Buzdan kardan evler yapardık
Sokakta birdirbir gog oynardık
Birbirimize can olur kardaştık
Bu günler geri gelirmi Gülom

Sevdiğimizi adam gibi severdik
Şimdi ise maddiyata tercih ettik
Ne oldu bizlere bu hallere geldik
O güzel günler geri gelirmi Gülom

Biraz romantik ve otantikim
Sevdimmi ölümüne severim
Yar olmasa dünyayı neylerim
O güzel günler geri gelmez Gülom

Şimdiki aşklar umutsuz bir sevda
Rahatlığı sevende gelmez fayda
Riya var şimdiki ikiyüzlü aşklarda
Bilmem anladınmı beni Gülom

Medeniyet dedikleri herşeyi aldı
Geriye sadece güzel anılar kaldı
Güzel geçmişin hüznü içimi sardı
Bir daha o günler gelmez Gülom

Anılarımız enkaz altında kalmış
Benzimiz renklerimiz sararmış
Yaşadığımız güzellikler yalanmış
Bir daha o günler gelmez Gülom