3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
370
Okunma

Yağma yağmur.
Söndüremezsin içimdeki yangını
Baharımı kaybettim
Umutlarım tükendi
Ne gün yüzü görüyorum,
Artık ne bir adım yürüyorum
Sevgi dolu bir küptüm
Okka okka bitirdiler içimi
Yağma yağmur
Boşaltılan paslı bir teneke misali
Atıldım bir kenarda çürüyorum.
Kerbela çölünde işkence gören Hüseyin oldum
Kesildi dizlerimin dermanı
Tek farkım
Uğruna can verdiğim
Can veriyor katlime fermanı
Dayanmaya takatim kalmadı.
Artık Sırattan öteye hayal görüyorum
Yağma yağmur,
Dindiremezsin yüreğimdeki sızıyı.
Ne o sevdi yağışını
Ne ben sevdim kara bulutların doğuşunu
İçine düştüğüm her kuyu nefesimi yakıyor
Gök gürledikçe
Rüzgarın vurdukça
Damla damla eriyorum.
Yağarsın sağanak sağanak
Her damlan canımdan bir kaldırım taşı söküyor
Azgın akan Nehirler bulandı
İçinde kaybolacak deryaya
Sürükler sevdamı
Bana tüm dertlerini anlatan yâr
Şimdi kim bilir içini kime döküyor
Tepeden tırnağa zehir akıyor
Yağma yağmur yağma
Her gün batımında
Ben zindana giriyorum.
Öyle bir tufan ki
Ruhumda bulutlar gürlüyor
Şimşek çakıyor
Onsuz geçen her saat
Her gün
Tüm bedenimi yakıyor.
Beyaz damatlığımı giydim
Artık yârin visaline eriyorum
Yağ yağmur yağ
İdam sehpası üzerinde
Tek ayak üstünde duruyorum.
İsmet Bozkurt (Dilsiz Kalem)
5.0
100% (10)