2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
520
Okunma
Işığın doğurduğu zamandan geliyoruz
Seçkin bir sütün ağzıyla yıkanırken ilk şeklimiz
Ve şehrimiz
Her seferinde kuytu bir secdeyle çırpınıyor
Aziz esirlikse kanatlarıyla çırpınmakla olur
Kadim iklimlerin ilk çağrılarından beri
Beni senden sorsunlar yarim
Uzaktan yalnızlık soluyor maviliğin
Gökten aldığını bile bile sazların arasında
Bir güneşin gülüşü kadar taze
Az ötede gebe bir kızılın biriktirdikleri
Yığılmış akşamın sonunda susuzluğumuz
İnsan seni içince
Suya bezediklerini harbin bittiği yer olarak hatırlar
Yavaş yavaş çekiliyoruz
Önce kuğuların kanatlarındaki aşkı alalım yanımıza
Ve bir çiçeğin koynuna bıraktığımız arının sesi
Öpüşüyor sarmaşıkların arasındaki ilkbahar tortularıyla
Senin
Ve zeytin gibi Meryem bir bakışın
Masum bir su kenarında
Asrın ilk çeşmesi senden akıp giderken
Andım seni
Gerisi karanlık küçük odalarda...
5.0
100% (7)