6
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
713
Okunma
yapayalnız kalabalığın içinde güneşli ormanlar
zikir sözlerime doğrulan sıcaklığınız
sandığınızdan çıkan öğledir
ve apansız aklıma yerleşen
karanfildir kokunuz
hoşgeldiniz
yüzüme uykumdan bulaşan uyanık asmalar
uzağı unutmuş çizgileriniz dizime oturduğunda
kocaman başlarınızla ay kırığı gözlerimi sarıya çalarsınız
yürüyen güzellik su testileriyle sunulan hafiflik üstelik
ki ölmüştünüz
başucuma menekşe bırakan iklimin tekmesiyle
nemli dudaklarınız geceme kanadığında
tertemiz göklerden ışık serpilmekte sabaha
selasız anı adımlarınız
rüya gibi toprağınıza sürülür kulağımdaki çıtırdılar
geçici heveste azgın aydınlık tenimde acıyı unutur
sırtüstü yatan ağrıların kemiğini sızlatır ruhum
darsız saatlerde
varlığıma kıstırılan denizlerin çığlığıdır
beynime akan
uzayıp gider yüreğim kirpiklerinizin ucundan
elbet bahardır elbisesini sallayan duvarlardan
elbet dalgınlığıdır rüzgarın iğde tohumları
size benzeyen ağacım derin kılıçlarda
en köklü dünler kanatırken suyunuzu
bir meyve sırrımın kızıl kiniyle dişini söker
ıslak saçlarınızda unutarak olgun kırmızıları
gidersiniz yanımdan
yine ayrılacaksınız benden
alnınızda üşümeyi seveceğim
tek başınalığı sonralarda
ve dolgun bulutları saçlarımda
yaşamın saklı sularında fısıldaşan masal
küçük bir elle vurdum tanıdığınız bağları
herkes gibi dağılıp gittiniz güneşin alnından
hiç yaşamadıklarıma büyümedi çocuklarınız
yüreğim içimde soğuyor
sızlayan kelimelerimin kanadında uçmak isterken kuşlar
ahh
yeşilin kumaşında ne güzel şeydi sizi yaşamak
gülkurusu eşyalarım vardı bahçeme sığınan
şimdi
sıkıp yumruklarımı sessizce
uzun uzun bakıyorum
düşsüz yarınlarımın gölgesine kalan gitmelerinize
yarım bir çiçek gibi
hani ölmüştünüz siz
...
5.0
100% (13)