Kafam bozuk, yine veriyorum ayarı.
        İşte bu benden, size sert bir uyarı.
        Olmasam da var, bende laz damarı.
        Adam ol, boş yapma, yersin şamarı,
        Etrafımızda mevcut, nice soytarı kirvem...
                                     
        Arkadan konuşurken, aslan gibidir,
        Yüzüne gelince, kedicik kesilir,
        Örtbasla başkasına çamur atabilir,
        Kendi günah ve kibir abidesidir,
        Yatacak yerleri yok, bekler kabir kirvem...
                                     
        Kul hakkı ve alınan ah,
        Eğer helalleşmedinse eyvah,
        Ahirette edemezsin ki izah,
        Hâkim ve şahit olan Allah,
        Bunların haline vah vah kirvem...
                                     
        Torba değil ki ağzını büzesin,
        Eğer yoksa bilgin, olmasın da zikrin,
        "Benim üstüme vazife mi?" desin,
        Her şeyi değil, yalnız haddini bilsin,
        Anlayana, büyük nimettir beyin kirvem...
                                     
        Hak yolunda koşanlar, sanmayın ki yorulur,
        Allah razı olsa, ötesinin ehemmiyeti yoktur,
        Herkes yapıyo deyip, hataya düşen çoktur,
        Küçük olan konuşur, büyük olan konuşulur,
        Günaha batanlar da bir gün kurtulur kirvem...
                                     
        Konuşmak ihtiyaçsa, susmak sanat,
        Boş işler, günahlar, eder oldunuz ifsat,
        Menfaat kazandı ve kalmadı hiç itimat,
        Her daim devam iyiliğe, kötülere inat,
        Ahiret uğruna, ettik mi peki hiç feragat?
        Doğru yoldaki bizler, birkaç zat kirvem...
                                     
        Yaptıkları işlerde, gösteriş ve riya var,
        Böylesi genelde, pohpohlanmayı arzular,
        Çıkarcılık, buram buram menfaat kokar,
        Tabii bunlar, yağcılığında kitabını yazar,
        Boş boğazlar, konuşurlar car car kirvem...
                                     
        Kıymetli olur malı, cimrilik yapar,
        Başarılıysa hava, başarısızsa suç atar,
        Tesettüre riayet, ne erkek ne kadında var,
        Unutuyorlar ama yolun sonunda hesap var,
        Dünyaları, ahiretleri, olacak dar kirvem...
                                     
        Söyleyin bakalım, eskiler mi güzeldi?
        Yoksa acaba, eskiden mi güzeldi?
        Peki ya güzeli, çirkin eden, neydi veya kimdi?
        Şapkayı önümüze koyup, düşünelim şimdi,
        Dünyayı değil, kendimizi değiştirelim haydi,
        Utansın denen kaderin, suçu neydi kirvem?
                                     
        Hatasına kör, yalnızca kendi haklı,
        Bi siz misiniz peki şu dünyada akıllı?
        Unutmuşsunuz zaten hep, edebi, adabı,
        Biraz yaşasanız bi zahmet, ilahi kitabı,
        Duyarlar mı bir gün, ettiğimiz feryadı kirvem..?
                                     
        Yanlış yolda herkesle yürüyeceğine,
        Boş ver doğru yolda, tek yürü gerekirse,
        Beyin devre dışı, genelde çalışır çene,
        Rıza-i ilahi yokta, el alem ne der var, nedense?
        Hayat bizim, yaşantımızdan kime ne kirvem?
                                            
        Boş menfaat uğruna satan, hainlik yapan,
        İki dakika adam ol da yaptığından utan,
        Akıl herkeste mevcut, kullanmaman hatan,
        Olmayan karakter ve şerefinizedir bu isyan,
        Ahlak gemisiydi alabora olan, batan kirvem...
                                     
        Kolaydır ahiret kazanmak, bu devirde,
        Çok sevap kazanırsın, yaptığın az işle,
        Dalmışlar günaha, hayır işleyenler nerede?
        Ya Rabbi acı bize, sen sonumuzu hayır eyle,
        Düşmüş insanlar, hep kendi derdine kirvem...
                                     
        Bu fani dünya yalandır, ölümse tek gerçek,
        Her şey gibi elbet, ömür sermayesi de bitecek,
        Müminler olmalıdır, Hak yolunda birer örnek,
        Hani kimde, İslam davasını savunacak o yürek?
        Devir değişti artık dikkat etmek gerek kirvem...
                                     
        Giden yalnız ameller, kefenin cebi yoktur,
        Hırs edip, dünya malına tapanlar, hayli çoktur,
        Gaflete dalıp, aldananlar, dünya malı olmuştur,
        Sırat köprüsü size sarp, çetin bir yokuştur,
        Bunların değeri ancak beş kuruştur kirvem...
                                     
        Düşündükleri yalnız dünyevi,
        Hiç düşünen kalmamış uhrevi,
        Hurafeci, özentici olduk bir nevi,
        İzlenen, takip edilenlerse şehevi,
        Ayetlerle hadislerledir tedavi kirvem...
                                     
        Yıllar yılı planlı, kurmuşlar bi hayat düzeni,
        İyiymiş lakin unutmuşsunuz imanı, ibadeti,
        Eskiden gizlenirdi günahlar, şimdilerde aleni,
        Her haltı yerde, beceremezler Allah’a itaati,
        Emr-i ilahiye uysun, göstersinler özeni kirvem.
                                    
        Anladığı dilden konuşacağız ama zamanla,
        Şerbet nabza göre muameleyse adamına,
        Zaman hızlı, geçer yıllar da unutulur sanma,
        Eden bulur, hayat tükürdüğünü yalatır unutma!
        Hesapları kabardı, gel de hadi kızma kirvem...
                                     
        Hatasız kul olmaz ki doğrudur hatalıyız,
        Diğerleri gibi değil, günahkâr ama pişmanız,
        Günah çukuruna düşmüş, nice tövbesiz, arsız,
        Kötüler her yerdeler, iyilerse az, ortam ıssız,
        İyi insanlara çıkmadı yol, talihimiz şanssız,
        Şunca kalabalığın içerisinde, yalnızız kirvem...
                                     
        Kafalar eskide kalmış, şimdiye basmaz,
        Öyle ki bu devri, yaşamadan anlayamaz,
        Hava değil haya kirli, nefes alınamaz,
        Nice günaha şahit oldum, ettim de ikaz,
        Hayadan yoksunlar, ne desen de utanmaz,
        Biz kısık seslerden, kötü yaşantınızadır itiraz,
        Alıkoyan nedir? Borcumuzdur, kılsana namaz,
        Yaranamaz iyiler, insanlar yaramaz kirvem!
                                                                        Hasan ÇAPAR