26
Yorum
58
Beğeni
5,0
Puan
1103
Okunma

Yaprak küser sevdiğim, küser kendi dalına
İçin için kavrulur, tutunduğu dalında
Mevsim Eylül’se eğer, bakan olmaz halına
Köze dönmüş yaprağın, dökülür hazalında
Yanmak bana biçilir, yandırmaksa Eylül’e
Hazanda aşk hüzündür, benzer solmuş bir güle
Şimdi çaresizlikten, döndüm öten bülbüle
Dağıldım yaprak yaprak, estirdiğin yelinde
Ardından boynu bükük, yetim çocuk gibiyim
Savruldum sevdiceğim, hayatın en dibiyim
Suskun dudaklarının ölümsüz sahibiyim
Ses verseydin çağrıma, olmazdım el dilinde
Eylül uzaklaşırken, hazanı salar gider
Canımı, cananımı, koparır alır gider
Senli hayallerimi, sır olup çalar gider
İnleyip duruyorum, kaldım kendi hâlinde
Gölgeler arasında, önümü görmez oldum
Kınalı ellerimi, yüzüne sürmez oldum
Aşkla çarpan kalbimi, yoluna sermez oldum
Şimdi sensiz yüreğim, Azrail’in elinde
Susun ne olur susun, sesimi duymaz oldum
Senden bir başkasını, yerine koymaz oldum
Can çekişiyor ruhum, divane ayvaz oldum
Boğulup gidiyorum, saçlarının telinde
Kalp ağrısı bilmezdim, senden sonra başladı
Kaynarın yüreğimi, için için haşladı
Eylül kırıntıları baharımda kışladı
Sarın ne olur sevdam, üşüyor eylülünde
Kardelen
29.09.2020
Arşiv
5.0
100% (44)