2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
702
Okunma
Çok zorlandım
yanlışlarımın telafisinde..
Gittiyse gidenler,
kaldıysa elde-avuçta kalanlar..
yorgun düştü Parmaklarım,
adım atmada zorlandı ayaklarım.
sonrası cılız bir umut,
sonrası zengin bir akıl verenler ordusu,
sonrası martavalılar diyarı..
sonrası sonrası
sonrası aha böylesi..
aha şöylesi..
Tekledi/tekliyor kalbim
“vah ki vah”ların telafisinde!
Bir tepedeyim
tepenin kenarı derin bir yarık
sadece ben varım,
yok başkası.
Yok başka bir varlık.
ucunda ben bikarar!
kenarında okunuyor çokça martavallar,
okunuyor da okunuyor ben değersiz
okunuyor da okunuyor kendi bedelsiz
okunuyor da okunuyor bedeni bedensiz
okunuyor da okunuyor yaşamı hevessiz..
Yatacak illa ki biliyorum
O kenar olmasa bu kenara,
dibi çirkin bir dipsizlik bocalandığım
sözünde duramamazlık
anlık değişimdeler hala..
vites kutusu bozulmuş
sakat bir araba
misali
sürüklüyorlar beni kendileri boyunca…
Ah be Fırat’ım!
Olsan bir kerecik fırsatım.
Neden boğmuyorsun yaramaz yanımı?
Ah be Dicle’m !
Öyle ulu orta her dem
neden katıyorsun
kendine “kirli kanımı?”
Ah be Kızılırmak!
Kah bilmelerdeyim
çoğu kez bilmezlerdeyim..
Ne akarsın Fırat Fırat delice?
Ne durulanırsın delice
Dicle Dicle kendince?
Nice menderesler doyururken
Kollarıyla seni
Neden kavuşturamazsın beni
Fırat’a Dicle’ye kendince?
Hep Soğuğa mı yatar Aras
Kışa kıyamet satarken?
Hep donanmadan uzak mı akar öyle
Karasu karası ile
Karalara yatarken…
Neden ulaşmaz kollarımız Van’a?
Es geçişlerinizde
o güzelim Göl madenselleşir.
Vazgeçtim hepinizden,
bende bulanımsal duruşlar
sağanak sağanak..
İnanmıyorsanız bakın
Kara Gözlerim,
esmerlerim
karardılar karanlıklarda..
Çarem
timar ederek yüreğimi
aşmaya çalışırım dar yerleri.
İsteğim,
okyanuslara dönüşsünler ötekileri..
5.0
100% (2)