1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
348
Okunma

anasını,.. avradını,.. sülalesini, yedi ceddini... ganını-dinini
kucağından çekip gıvradıp elinden ala(yı)n hunun mavzerini
Hasanı, Üseni, şöferi, emme olmaz gari, onun zamanı geşdi..
iş bitti.. yakdık gözel Ümmüyü.. hemi de göz ğöre ğöre
yazzık etdim ağamın amanetlerine, yetimlerine, yeğennerime
üsdümde emeği olan yengeme?
..
neçe sonura gene cipçi sessizliği bozdu, susaya varıyokana
“ne tarafa Hasan Abe(y)”, gayatla zert! tek kelam; “-hu yanna”
adam gıvrattı o yanna.. ne ğadak getdik bilmeyon vallaha
ben ha bire içimden bildiğim dovaları okumaya dövam ediyorun
ya ben de bu çetenin işlerinde olmasaydım, Allah gorusun
yengemi de ğötürlerdi ne biliyorsun
.
aklıma neler-neler ğeliyo(r) “ya beni zornan endiri(r)ler de”
hu sabi’nin başına olmadık, duyulmadık iş getirillerse”
“olmaz-olmaz” deyon kendime, emme aklından da kesme..
zabah beri gafamın etini yeyen bu melun Yalavaşlı cipci
“taha da valla beş guruş isdemen Hasan Abe” demedi mi?
i(n)sano(ğ)lu yoldan çıkmaya ğörsün bi
.
bi(r) mavzer, bi(r) de toplu dabança var ikisinin de ellerinde
Bozdurmuş Belinden aşşa sallandık, gecenin leylisinde
gız debelenmeye başladı, “endirin beni, işecen ben” deye
Hasan Abey “elet gel” dedi “başında bekle” “gaçırma sakın”
“bak salarsan Allah yaratdı demen her yannarını gırarın”
senin uçu(n) yandık, ikinizi de yakarın
.
va! bi bakdım Ümmü yokuş-yokara, etiştim dutduğum gibi
aklım-sıra ötekinnere çakdırtmadan cibe görütecen gari,
zapdedemedim, gücümü gurutdu, elimden sıyrıldı, haydii
etişdim dutdum aya(ğı)ndan, bu sefte de bi çalıya yapışdı
hakından gelmenin imkanı yok, sökülüp eline geliyo çalı
onu atdı, bi başgasının köküne yapışdı
.
o kökleniyo, yakalayo bi çalı taha o da köklenip geliyoru
“salıvı(r) beni emmim, senin de o(ğ)lun gızın var” deyoru
her fırsant bulduğunda gaşmaya çabalayoru dağa do(ğ)ru
“goyvu(r) beni gadın emmim Allahını kitabını seviyosan”,
“yakalarlar öldürüler emmim” deyon “-nere(ye) gaçaçan”
dağın başında nere ğaşsan yakalanacan
.
“bi gayadan atlacan” “bişiy edemezler, ben varın bana güven”
“oldu bi(r) kere işi yokuşa sürme” emme kime de(yon)n,
“çüş ülen” Hasan Abey; “vay şerefsiz ne bok yeyon len sen”
dürelendik gakdık, bana bi tokat aşgetdi ki, gızı aldı ğetdi
“len senin yeğenin bu; el bişiy etse, sen dur decen len” dedi..
şükretdim yakalandıma vallahi-billahi
.
“sen ne şerefsizsin, valla budarın, eğşerin, serivirin ileşini”,
“şükür” böyleynen emin oldum Hasan Abeyden, içime su serpildi..
“ben gaçıyodum, emmim yakaladı, “nere gaşcan” dedi” dedi
“helal ossun, erkek gızımış”, Allah bin kere ırazı ossun Ümmü’den
“böyle bi garısı olanın, sırtı yere ğelimi len” deye ğeşdi içimden
“agam ölmese de yaşasaydı gelinimidin sen
.
öyleninen ikindinin arası “hu” deye bi-tek kelam gonuşmadan;
ne yanna getdiğimizi bile bilmeden vardık yerinden gakmadan
sekide goyun posdunda oturan örflü adam, Goca Yabır Yörüğe;
gelin! buyurun bakalım aslan yeğnnerim gelin” dedi, “gelin emme …..
gakmış gelmişsiniz taa bi elden bi ele! de;!?
.
size bi maruzatım mar, hemi de bek kötü bi maruzatım mar..
bu iş gula(ğı)yın üsdüne yatmaya ğelmez ki; ay oldu yok habar
Sarı İrbem Ağa bize söz verdiydi gızını getirceğidi haftasına
benim Yaşar dezesinin gızını gaçırmış.. geşdi(ği)miz hafta
“nasip” dedik, “nayeti sulf olduk bacanağına(n)..”
.
eyisi mi siz “izinizin üsdüne geri dönün köyünüze” derim
hiş bişiycikler olmamış gibi.. anasına-bobasına teslim edin
bizim köyün sığır çobanına verelim; madem götüremeceniz;
benim vadettiğim başlığı veremez helbet, sizler ne dersiniz
peşinatla sülf olalım İrbem Ağaynan fitleşiriz
!
gız sizin, gene de iyi yannı siz bilirsiniz..
..
5.0
100% (3)