Yaşamda herşey karşıtı ile varken
Ve
Büyük hasretler
Büyük yokluklara dair ken;

Varlığını neye saymalı şimdi?

Bilemedim!

Sen;
Yoklukların,
Yoksunluklarımın
Yıkıcı afetini göremezsin,

Benim
"BAYRAM" diye bir şeyi

Göremediğim gibi..

Biat ettirilmiş ruhun,
Dumura uğratılmış
Bulanık zihninle
Ayırtedemiyorsun ki
Bu iki farklı durumun

Derin ve uzlaşmaz çelişkisini!

Geçmiş denince
Düşer ince bir sızı belleğe,
Fasit bir kasnakta
Nakış lekesi gibi sırıtır
Tırmalayan o açlık

Ve
Bulutlar sultasına düşmüş
Güneşe ve sobaya hasret
Çorapsız bir çocukluk!

Nice nefer yoldaşlarımız
Güzel ve onurlu insanlarımız,

Göğe ekin biçilir gibi
Koparıldılar yaşamdan!

Çünkü;

Adem’e doymaz bir hırs,
Meryem’in doğurğanlığına hırsız,
Ambara fare dadanmıştı!

Yoksa;
Cimri,
Çorak

Ve kısır değildi ki

Bu kadim gezegen..

Bıraksalar inan
Bıraksalar
Kirletmeseler,

Para
Servet,
Aç gözlü
Doymak bilmez o hırs’la,

Gasp edilen alınterine giydirilen,

Otuz iki dişiyle birden
Sırıtan o yasal kılıf:

O,

Kâr’la......,
Kirletilmeseydi

Bire bin verirdi toprak!

Paslı zincirlerinden kurtulmalı artık
Emek,

Ha gayret
Şimdi tam zamanıdır
Dümenin başına geçmek,

"Üreten biziz!
Yöneten de biz olacağız"

Demek!

29/Nisan/2023
Saat:03:27/05:29