Mavi turna gördüm
Güzeldi
Ve aklına takılmış uçmanın sarhoşluğunda

Ardından
Güvercin seçerken senin kanadın
Avucunda kuğuların gezdiği
İliklerinden yağmurun boşaldığı
Ve sanki
Yaban bir çiçek gibi uçurum kokardı teni

Ağaçlar
Toprağı döllemekte korkmazlar
Yaprakların düşmekten utanmadığı gibi

Bilmem saymadım
Yirmi asırdır sevdim sanki
İlk çağın izlerinden son günün ikindisine kadar

Beslediğimiz satırların öğün olduğu
Her kelime de avucundaki kuğu ya seslendim
İnce yürüyüşün
Zeytin bakışın
Ve kıvırcık hallerin
Hepsinden ziyade adına dikip
Usulca suladığımız gülün kırmızılığı yetti bize

Aşka kitap yazardın
Ben ilk okumalarımı yapardım
Yalın ayak
Sis örerdin yeşil ovalara
Kente badem diktiğin günlerde olurdu
Veyahut
Serpiştirirdin güneşin üfürmelerini

Yürürüm
Bayırdan aldığımı yokuşa dikerek
Bilesin yarim
Biriktirdiğim ne varsa seni geçti