1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
519
Okunma
Ağzım süt kokuyordu ve bu işte çıraktım
Uykuda dolu içtim büyük pay bana düştü.
İki beyit onardım, orta yere bıraktım
Yeryüzünü ışıtan dolunay bana düştü.
Rüzgâr kesildim estim, suya benzedim aktım
Gözü ve kirpiği ok, kaşı yay bana düştü.
Bunu benliği baskın bir iftiharname say…
“Ben ki şairim artık, yazdığım her şey şiir.”
Diyerek dolaştığım kaç yılım heba oldu.
Ne bir kapımı çalan ne bir it kapıyı gir
Ne bir aleyküm selam ne bir merhaba oldu.
Her şeyi sorun ettim; döndüm, uğraştım bir bir
Yanımda ne şuara ne de üdeba oldu.
Zamanı geçmiş ikaz, geç bir ihbarname say…
Nereye nokta koysam beğenmedim yerini
Yani kalktım gölgemle kavga etmeyi seçtim.
Nokta da yazdığımın beğenmedi birini
Döndüm bir daha geçtim, döndüm bir daha geçtim.
Hülasa heder ettim yüreğimin terini
Kendi kendimi yedim, kendi kanımı içtim.
İster tehdit farz eyle ister ihtarname say…
Senden önce gidersem eline geçeni yak
İstemem bu sebepten tefe koysunlar beni.
Sadece kendin için birkaç hatıra bırak
Çok gürültü kopardım; ta ki duysunlar beni.
Serüvenimi düşün ve kendine iyi bak
Zannetmem benden sonra şair saysınlar beni.
Ya vasiyet kabul et intiharname say…
Darı ambarı düşü kurdum karnım aç iken
Oldum sandım; kendimi ustam ile bir tuttum.
Omuz attım yürüdüm o başımda taç iken
Nereden geliyorum, kimim, neyim, unuttum.
Kuyruğu ve kulağı kaptırdım muhtaç iken
Aklım başıma geldi. Her dediğimi yuttum.
Beni Şeyhî’ye kul et, şiiri harname say…
5.0
100% (4)