çiçekler açar mı bir daha
bu bağda bülbüller öter mi yeniden
bir daha güler mi yüzüm söyle
hangi büyüdür beni böyle avaz avaz
beni böyle çaresiz bırakan
hangi sözündür içimde deli çaylar gibi akan

neden titriyor bakışların bu kadar
hangi avcıdan bu kadar korkun
kimler ürküttü seni böyle
ben bir aşkın yangınında yaralı
her gece yalvarıyorum
bütün sözcüklerine lugatin
kimler çaldı yüreğini
anlat ceylan....

sen hangi şiirde sürgün
hangi kalemde tutsak
hangi mızrapta yorgun
sen hangi türküye yasak

bütün renkler soluyor bende
dokundukça kuruyor tenimde bir fidan
alaca bir acıya dönüyor düşlerim
hiçbir tuale sığmıyor uykularım
dökülüyor içimde
bütün yaprakları ömrümün


bir masalda dilek gibiyim
tükendi bütün hakları lambada cinin
kimse bilmiyor içimdeki şehri
kendi gölgesinden kaçıyor ruhum
nasıl da tükendin böyle,
kupkuru nefesin,
bir kabustan uyanır gibi
kimler kesti soluğunu
anlat ceylan

sen hangi rüyada kayıp
hangi ülkenin sultanı
sen hangi düşe talip
hangi kuyunun isyanı

bir fırtınaya tutuldum yitirdim yelkenlerimi
kendi sahillerime vururuyor düşlerim
şimdi nasıl yetişirim peşinden
yitip giden yıllarımın
hangi dalga getirir seni bana

ben uzak bir ülkeyim
kendi çöllerinde kayıp
hiçbir masalda geçmez adım
aynaların ardında sır benim

bir hayalin peşinde yitik..
adin hangi kapıya kilit
bu nasil bir ıssızlık böyle
bu nasıl bir kaybolmok
anlat ceylan..

sen hangi denizde dalga
hangi geminin yelkeni
sen hangi zindanda pranga
hangi ruhun kayıp bedeni

bir daha söylenir mi adım
bir daha dokunur muyum saçlarına
bir rüzgar olup girer miyim pencerenden
bir bulut olup yağar myım çorak ülkene
bir büyücünün muskasında saklı
alaca bir rengim ben düşlerde
bir dokunsan renklenecek yeniden

kurumuş bir gözyaşı gibiyim
dokunsam tükenecegim
hangi ağıt düştü yüreğine
hangi efsunla tükendin
nasil kayboldun
anlat ceylan...

sen hangi gökte bulut
hangi büyüde sır
sen hangi yürekte umut
hangi aşkta sır

FATİH ŞAHİN IŞIK
ŞAHBEYİT