Karnın mi ağrıyor Elbistan?
Bu ne küstahlık
Kan mi kustun; Oyyy Maraş !
Su yandı
Titredi Nurhak
Ben isyana durdum ,
Islah olmam dedi İslahiye
Bir kızıl kor oldu kudurdu Antep
Yüreğime mağma düştü
Nasıl kurtulurum acep

Malatya hey,güzel Malatya
Türkülerin beşiği mi sallandı Arguvan
Nasılsın Darende
Pöturge de çiçeğemi durmuş kayısı ağacı
Ne kadar yaman acıyor canın
Damarların nece kurudu Doğanşehir?

Nicedir Şahinbey, Su nasıl akar
Kara kız nicedir?
Yakmış olsa da Antep’i yüreğim de
Gül yüzünde sis
Bakışında pus var mıdır ,yaşıyor müdür?

Yıkılmış mıdır Düziçi ’de okuduğumuz Okul
Çam küskün mu Kayın ağacına
Ayakta mi Kozan
Kadirli de sular yine Yosun kokuyor mu
Heyyy ; Osmaniye ,Nasılsın?

Kahta da yazlarını serin tutan tavanlar
Tabut mu çakar ?
Ah Adıyaman
Bu acı ne yaman
Cehennem ne ki ?
Üstünüze çöken bu kaç tavan ?
Ah Pazarcık, Ah
Yaşıyor mu Bayram Kunduru acep
Sorsan bilmez adımı
Hatırlamaz yüzümü ama
Nasıl gülümsüyor güne bilirim
Dilindeki türkü
Yüzündeki tebessüm ölümüm olsun

Ah bilmezsiniz siz
Nazim ,Apo ve Zafer
Ne güzel dostuk biz
İl il,köy köy öldük
Bir karanlık sabah da
Maraş’tan bir haber geldi
Keşke Merik ölseydi
Keşke ölmeseydi Şengül
Bu nasıl bir tercih
Bu nasıl bir enkaz?
Hem kocası öldü
Hem bizim Fehime
Adın ölsün Ölüm
Kahrolsun ecel
Ve lakin neylersin, kader,
Yaslandiğimiz koca Dağ
Öyle yalnız ve Öyle çaresizim ki
Türkiye gibiyim ,anlayacağınız
Her yanım fay kırığı


S.Öztürk