0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
444
Okunma

Çıldırmış onsekizbini de âlemin, savrulmuş fezâya;
Tabî ki, aşkından bini bin pâre gider fedâya…
Aşkına fedâ çün hepsi bir çâre bulmuş edâya;
Çün döne döne Mevlâ’ya, vuslat edelim demişler.
Döne döne, gide gide, katlanarak bin ezâya…
Fezâ denen hemzemînde uğramadan hiç bir kazâya;
Ne bir kürre, ne bir zerre, düşmeden bir zerre zay’a,
Hep dönmüşler de Mevlâ’ya, hayret edelim demişler!...
Dönmüş ışığa hızdan hepsi, ufalanmış hep pâreye
Dönmüş aşka istekleri, sevdâlanmışlar o yâre
Mevlâ imiş o yâr, dönmemişler başka hiç ağyâre;
Tayyare olup Hak yâre, seyran edelim demişler.
Aşk gayri, Allâh’ın emri; yanan yanana Mevlâ’ya…
Dönüştürmüşler devrânı aşkıyla zevk-û sefâya;
Kavrulacak olacak güneş, tutulunca son sevdâya
Erelim diye Mevlâ’ya, yanıp gidelim demişler.
Bini bin para âlemin; kurulmuş mezâd, fezâya;
Alan Hakk, satan Hakk, bilin; sevmeceye bedavaya
ALİ dahil, tüm alemin tümü tutulmuş sevdâya;
Vuslat için Yaratana hicret edelim demişler.
5.0
100% (3)