9
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
539
Okunma
Pas Tutmuş Hülyalar
Akıp durdu yalnızlık demi tozlu sayfalardan
Hunharca gizlendi,sabah bekleyen akşamlardan
Akıp durdu yıldızlar yalnızlığın kıyısına,
Güneş beklerken gece çıkmıştı senin şansına
Durgunluk yapışmıştı göğüsteki hassas kalbe
Parmaklar da yazı göz de sızı,vurdu en dibe
Perişan perdeler açıldı;dün akşam seherde
Alyans gibi girdi parmağa...en istemsiz yerde...
Üst üste atılan ayaklar kımıldadı gözde
Yağmur gibi baştan aşağı dökülen her sözde
Beyaz iken kızıla dönmüştü tüm papatyalar
Akarsu gibi geçti gözden, pas tutmuş hülyalar
Derinden okşadı yüreği,sükutun sarısı
Dün akşam batarken açılmıştı gönül yarası
Mendiller biçare kalmıştı kayalık üstünde
Gözlere mazi düştü,ufuklar göründüğünde
Teker teker havaya karışan sisli dumanlar
Bacasından indi tozpembe kalan hatıralar
Her biri yanaklarda birer koğuşa dönüştü
Kıl maskeler en çokta bu mevsimde üşümüştü
Kırbaç vuruldu masa önünde şaşkın tuşlarla
Bir yâre bin selam düştü,turna denen kuşlarla...
Güneşi akşam yıkanan şafaklar iletildi
Bir gözden bin öteye,nice yaşlar gönderildi...
5.0
100% (26)