Haydi uzat ellerini bana akalım gecelere
Arşınlayalım caddeleri,sokakları
Şarkılar çalsın bizim için bu şehirde
Doldur kadehimi,içelim bu gece yıkılana dek
Bu gece,sessiz bir vedanın çığlığı var kulaklarımda
Şerefe değil,yaşanmayanlara kalksın kadehler
Kimi içine atacak bu zehri,kimi sarhoş kafayla karanlığa
İsyanlar yağsın içimizdeki bitmeyen acılara
Ya kendime yapacağım kötülüğü
Yada yosun kokan duvarlara
Yol gözlerken bu gözler umutsuzca
Bir şarkı mırıldıyor sokak kedisi
Haydi uzat ellerini,destek ver yıkılan bedenime
Bir şarkı söyleriz beraber,ayrılık üstüne
Gözyaşlarımız taşar kadehimizden
Patlasın içimizdeki söylenmeyen cümlelerin ahengi 
Bakarmısın meyhaneci,
Bir kadeh daha doldur şu kırmızı şişeden
Dibini görmeden güneşi görmeyiz bu gece
Saz ile davulun kavgasını ayıran darbukacı
Bir solo çek masamıza
Ağırlığıyla ezilmeyelim bu sevdanın
Sen vurdukça darbukaya,sarsın elin yaralarımızı
Bak,anlamını bilmediğimiz şarkılar çalıyor
Direncimizi zorluyorlar acımasız sözleri
Birazdan,gökyüzüne iğneleyip karanlığa atarlar bizi
Dikkat et yeniden bataklığa batırma ayağını...
Birileri vardır şarkının tınıda seni dinler
Duyurur kulaklarına,hakirliğini anlatır benliğine
Yok eder, köle gibi emrine verir seni
Sonra soytarısı olursun gecelerin
Eksik kalan şiirimi sen tamamla!
Şairin kaleminden dökülen aşklar başkamı sanki
Mide bulantısı düşünceler!,ağrıttı başımı acımasızlar!
Bırakın bize,dokumayın bu gece içimizdekilere
Acılı sözler kelimelerin arkasında saklanıyor
Sarıl bana bu gece kuralsızca
Anlamsızım,ifade edemiyorum kendimi bu gece
YEŞİLIRMAK