Hiç ummadığın anda gelir
Mutluluğun en güzeli
Ve ummadığın anda gelir
Ölümün en soğuk nefesi
İnsanı ölümden eceli korur
Hiçbir şey gelmez elinden
Bilmediğin dualar dökülür dilinden
Nasipse bir lâ ilâhe illâllah

Doğacağını bilmediğin gibi
Öleceğini de bilemezsin
Açıldığı gibi kapanır bir gün
insanın amel defteri

Nasıldır
Taşı yastık yapıp karanlığı örtünmek
Nasıldır
Ateşin elinden odun almak
Toprağına su, göğüne bulut olmak
Nasıldır
Dilsiz korkuların şefkatine sarılmak
Enkazda çocuk olmak
Nasıldır
Merhamet yağmurlarını çağırmak
Açım diyen soytarı bilmez
Nasıldır
Milyonluk tabutta açlıkla sınanmak

Güne geceye çökmüşken bıçak gibi ayaz
Nasılda menfaat devşirmekte
Enkazda üç beş haylaz
Gözünde yaş olmayanın
Kalbinde merhamet olmazmış zahir
Nasıldır
Utanmak insanlığından dünya ahir

Yere batsın malınız mülkünüz
Yere batsın dinmeyen şahika hırsınız
Ola ki hırsınızda boğulursunuz

Hatay’dan Giresun’a Tekirdağ’dan Urfa’ya
Denizine dağına vatan diyorum
Vatandan özge yar olurmu
Vatanını sevmeyen insan olurmu
Yalanla yükselen abad olurmu
Zühd ile ipe un seren aceleci zahit
Abid ol evvel aşksız zahitlik olurmu

Ah gözlerim yanıyor
Yüreğim ağrıyor
Medet ya Allah

Sesimi duyan yokmu!

20 Şubat 2023
Abdurrahman Güleç