13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1252
Okunma

Lambayı yak sabah oluyor
Gir kadınım soğuk mutfağa
Çayı koy ısın tüp gaz aleviyle
Yırtık terliğini süreyerek gir tuvalete
Oğlanı ekmeğe gönder
Kızı uyandır
Adamı boş ver
Barut gibiydi akşam zaten / dokunma
Lanabayı söndür
Şafak attı aç perdeleri
Odanın karanlığını at pencereden dışarı
Aç pencereyi
Kar soğuğunu hatırla
Yaslan pencereye
Fabrika işçisi kızların resmi geçişini izle
Hayat dokunuşlarını / cıvıltılarını
Yak sigarayı
Kül rengi gökyüzünü seyreyle
Yaşıyormusun....
Sokak lambası yanıyor hala
Devlet fakir / elektrik işçisi cömert
Kediler üşüyor
Kuşlar aç / pencereye konuyor
Küf kokuyor tabiat
Pas tutuvermiş zaman
Güneş pastırma yazını çoktan tüketti
Hava kirli hava soğuk
Yaşamak güç
İnsanlar karamsar
Yıl bin dokuz yüz doksan dört
Aylardan Kasım
Kış geliyor
Biliyormusun
Vapur seferleri iptalde
Kuşetli vagonlar ihtilalde
Kışlar kiralardı yolları
Kışlar konuktu
Kuşlarına bu şehrin
Can yelekleri tavandadır şimdi
Kaderim kaderine kardeş
Teşkilat-ı mahsusa’nın takibinde
Su döğülen havandadır şimdi
Batıyormusun?
Lambalar söndü
Kadınım üşüyormusun
Soğuk nefesinde donuyordu
Oysa gözlerin
Bir ilkbaharı yaşıyordu
Bakarken gözlerime
Ellerinde
Kavun bostanlarının
Ilık tembelliği vardı
Sıcaklarla gevşeyen
O yazı hatırlıyormusun
Soğuk nefesinde donuyordu
Ayrılalım
Bu böyle olmuyor
Çok hızlı her şey derken
Ama gözlerin
Hiç onaylamıyordu sözlerini
Ben
Soğuk nefesinde
Ölüyordum
Ve soğuk nefesinde bile
Unutup her şeyi
Kendi evrenimde
Tapınağını yapıyordum
Sunağımda sevgimle
Hadi kapat perdeleri
Üşüdüm
Geliyormusun?