İz düşümün vururken içime deşe deşe
Karanlığın içinde benziyorsun güneşe
Ödül diye koymuşlar sevdanı bir ateşe
Sana varmak için yar önde koşan at benim


Baş ucumda hayalin gölgesin de bir mumun
Rüyalarla gelmişsin ortasına uykumun
Mecnun’un gibi leylasız sahraya deli kumun
Yalnızlığa notalar dizen serenat benim


Bilmem neden mecburum sana niye hep muhtaç
Gözüm doysa sevgine yüreğim kalııyor aç
Sevdan bir oyun imiş Hicran hileli santranç
Şah hep sensin sultanım hasretinle mat benim


Ruhumun bahçesin de gülüşlerin açarken
Arkandan ağlayandım uzaklara kaçarken
Kalbim sevinçten deli bir kuş gibi uçarken
En sevdiği rüzgar da kırılan kanat benim


Ne istasyon bırakmış ne tren ne ray’ımı
Tek bir orduyla yıkmış taburun alay’ımı
Dört taraftan kuşatmış hasretin saray’ımı
O zalim ellerine geçen saltanat benim



Yarılır gönül dağı inci mercan kırılır
Düşler ortasında yar yine heyecan kırılır
Kırılır içim de bak tende bir can kırılır
Ölüm girdabın da ki solan o hayat benim