0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
573
Okunma
dişleri gıcırdayan sadakat
göğsüne enjekte ettiğin
en çok uçlar acır emzikli ritüele
yarının güvercini kızıl
gecenin göz içini yutan
iki siyah zeytin
görünmezliğin sokağında gecenin dansı
ufaktefek bir esmerlik raks
uyuyor melodilerin camları
kapanıklığı yorgun olur zaten her perde
düşünce bedenine
kaygan bir kıskaç raylarında yürümek
siz , biz gülümseriz öyle
kendine dokunan sakınca
içini açmış bekliyor özünü duymak
her geçirgen titreyen kalıbına
cam demiştin görmeyi
kahvenin korlu yakını büyünün sonuna
bir porselen aksan söyleyiş
yok kadere bütün
vebalı bir his anlamak
gördüğünü kör etmek duvarın ustalığı
kendini içinden soyunmak aslı
tırnaklar suyun yüzünü
topraktan yazılmış bir duayla
gördünüz bulutların çarpışmasını
kırıklar üzerinde yürüyenler
kırmızı oldu yerlerin ayakları
parmaklarınız gece saçlara karışmış siyah
son sarhoşunu bekledi yorgun sigara
dumanlı tarafsızını yaşatmalıydı
sevişerek yok olmaklar
5.0
100% (7)