Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
redfer
redfer

razı ol gitmeye

Yorum

razı ol gitmeye

( 11 kişi )

9

Yorum

21

Beğeni

4,9

Puan

1253

Okunma

razı ol gitmeye

razı ol gitmeye

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan
Hayat hikayesinin 102.bölümü

Allah’ın izniyle kitabın sonuna doğru yaklaşıyoruz...
Tüm dostlara gösterdikleri ilgi ve yorumlarından dolayı çok teşekkür ediyorum.

Not...Yorumlarınızdan bir kaçını kitabın ön kısmına almak istiyorum .
Müsaadenizi rica ediyorum..
Rabbim muvaffak eder inşaallah.



giderken,
ardından gitme diye yalvaran çığlıkları hatırla
gitme, kal diyen dostların feryadına
bir daha kulak ver
gitmek candan olmaktır aslında
hep öyle oldu

oysa gitsen de kalsan da candan olacaksın
zaten canlı kalmayacaksın
öyle diyorlardı
bil ki kardeşim gök kubbe altında yaşayan
yeryüzünde hareket eden her ne varsa
gün gelecek gidecek

kalmaya direnmenin kime faydası var
vakti geciktirmek kime hayat bahşeder
durduramadığın zamanı bir anlamla doldur
önünü alamadığın can verişini
bir sevdanın pazarına sür
tükenmeden sat canını

değeri düşerken değil
değerli bir bedele ver ömrünü
razı ol gitmeye
öncelediklerini ertele
ertelediklerini öncele

gidenlerin ardından ağlamak değil ki görevimiz
her gidişten yeni filizler çıkarmak hayatımıza
ağlamak değil sadece işimiz
kendimize yeni başlangıçlar yapmak
onurlu bir gidişin bedelini
seve seve üstlenmektir

ey yolcu
ardına bakmadan yürüyen can
ciğer yakan, yürek sızlatan
bize candan öte bir değer yüklemek içindir
hayattan öte bir sevda taşıtmak içindir
gitmek…

kim ki kaygısını terk edip
ruhunu su içirmeye koşturursa
yürürse yarına
kim ki can endişesinden sıyrılır da,
canan uğruna can verecek teslimiyete
erişirse

ki gözyaşı akıttığı kadar
ki matemi için ter döktüğü kadar
ki uğrunda can verdiği kadar
şehittir


*
hicretin 6. senesi, zilkade ayı
resul-i ekrem bir gece rüyasında
hiçbir korku ve endişe duymadan
ashabıyla birlikte gidip
kabe-i muazzama’yı tavaf ettiklerini
kiminin başını kazıttığını,
kiminin de saçını kısaldığını görmüştü

efendimiz, bu rüyasını anlatınca ashab-ı kiram
görülmedik bir sevinç ve heyecan izhar etmişlerdi
muhacirin mekke’den medine’ye hicretlerinin üzerinden
altı yıl geçmişti
bu altı yıl zarfında
büyüklü küçüklü bir çok hadise cereyan etmişti

vatanlarının hasreti yine de gözlerinde tütüyordu
doğup büyüdükleri vatanlarına
bir gün tekrar kavuşacaklarını
her an hayallerinde yaşıyorlardı
hasret duydukları belde alelade bir yer de değildi.
her gün beş vakit namazlarında yöneldikleri
kabe-i muazzamanın bulunduğu mübarek bir belde idi

resul-i ekrem
siz muhakkak mescid-i haram’a gireceksiniz müjdesi
müslümanlar arasında büyük bir sevinçle karşılanmıştı
hemen o yıl gidip
kabe-i muazzamayı tavaf edeceklerini
zannettiler ve bunu umdular

efendimiz, yerine medine’de
abdullah bin ümmi mektum’u bıraktı
yemen işi giydiği iki elbisesi ile pazartesi günü yola çıktı
birlikte hazırlanan müslümanların sayısı 1.400 idi
kafilede 4 de kadın vardı
bunlardan biri efendimizin muhterem hanımları
ümmü seleme (r.a.) idi
müslümanlardan sadece 200’ü atlıydı

yanlarında yolcu silahı olan kılıçtan başka
bir silah da bulunmuyordu
onlar da kınlarında idi
ümre kafilesiyle birlikte
ayrıca kurbanlık 70 de deve vardı

resul-i ekrem (a.s.m.) ashabıyla
zü’l-huleyfe mevkiine gelmişti
bu sırada hz. ömer huzura çıkıp
ya resulallah
seninle harp halinde bulunan bir kavmin üzerine
silahsız ve atsız mı gireceksin
diyerek endişesini dile getirdi

resul-i Ekrem…ben, umreye niyetlenmiştim
silah taşımak istemem diyerek
mübarek niyetlerinin muharebe olmayıp
mücerred umre, kabe-i muazzamayı
ziyaretten ibaret olduğunu ifade buyurdu

zü’l-huleyfe
medinelilerin mıkatı
ihrama girme yerdir
efendimiz de burada
öğle namazını kıldıktan sonra ihrama girdi
yetmiş kadar olan kurbanlık develere de
işaret vurdurdu

müslümanların bir kısmı da burada ihrama girdi
efendimiz, öğle namazını kıldıktan sonra
kıbleye döndü telbiye getirdi

lebbeyk! Allahümme lebbeyk!
lebbeyke la şerike leke lebbeyk
innel hamde ven’nimete leke
ve’l-mülke la şerike leke

bu ulvi seda
her tarafı nurani bir havaya büründürdü
sahabilerin heyecanları zirvedeydi
henüz zü’l-huleyfe’den ayrılmamışlarken
resul-i ekrem müşriklerin durumunu öğrenmek
kendi geliş gayesini de bildirmek üzere
büsr bin süfyan’ı mekke’ye gözcü olarak gönderdi

müşrikler,
efendimizin kalabalık bir sahabi topluluğu ile
gelmekte olduğunu öğrenmiş
kati karar almışlardı
muhammed ve beraberindekiler
mekke’ye asla sokulmayacaktı

bunun için,
halid bin velid emrinde 200 kişilik bir süvari birliğini
süratle küraü’l-gamim denilen mevkie göndermişlerdi
müşriklerin bu kati karar ve gayretlerini
tecessüs için gönderilen büsr bin süfyan
gelip usfan mevkiinde resul-i ekrem’e haber verdi
fahr-i kainat bu haberi alınca şöyle buyurdu

yazıklar olsun
kureyş helak oldu
zaten harp onları yiyip bitirmiştir
ne olurdu
benimle diğer arap kabileleri arasına girmeselerdi
beni onlarla baş başa bıraksalardı


heyhayt
kureyş müşrikleri kuvvetlerinin çok olduğunu mu zannediyor
vallahi
Allah’ın tebliği için beni göndermiş olduğu dini
hakim ve üstün kılıncaya kadar
şu başım şu gövdemden ayrılıncaya kadar
onlarla savaşmaktan asla çekinmeyeceğim.

kureyş müşriklerinin karşı koymak için hazırlanmaları
efendimizi fazlasıyla müteessir etti
resul-i ekrem
halid bin velid kumandasında bir kureyş süvari birliğinin
gamim mevkiine gelmiş olduğunu duyunca
ashabına
halid bin velid bir takım süvari ile birlikte
gözcü olarak gamim mevkiinde bulunuyor
bu bakımdan siz
yolun sağ tarafını tutup gidiniz buyurdu

yol güzergahını değiştirerek
müslümanları bir başka yoldan götürdü
halid bin velid,
islam ordusunu uzaktan görünce
derhal dönüp kureyşlilere durumu haber verdi

sahabilerin bu kararlılığından
efendimiz son derece memnun oldu
haydi öyle ise, Allah’ın ismi ile yürüyünüz buyurdu
müslümanlar tekbir ve telbiyelerle mekke’ye
kabe-i muazzamaya doğru adım adım yol alıyorlardı

kasva,
efendimizin şevkiyle kalkıp yürüyüverdi
kureyşlilere doğru gitmeyip
başka tarafa saparak
hudeybiye denilen mevkiin nihayetindeki
suyu çekilmiş bir kuyunun başına indi
efendimiz, müslümanların da gelip oraya
konmasını emir buyurdu
hudeybiye’de yerleşilen saha
susuz bir yerdi

resul-i ekrem
ashabıyla hudeybiye’de bulunurken
huzaa kabilesi reisi büdeyl ibni verka
kabilesinden birkaç kişi ile çıkıp huzura geldi

tihame kabilelerinden olan huzaalılar
cahiliye devrinde bir husustan dolayı
peygamberimiz (s.a.v.)’in mensup olduğu
beni haşim ile ittifak etmişlerdi

islamiyetin zuhurundan sonra da
bu anlaşmaya sadakat göstererek
efendimize taraftarlık gösterdiler
müslüman olsun, müşrik olsun hepsi
kureyş’in hal ve hareketlerine dair
mekke’de olup bitenleri
efendimize gizlice haber verirlerdi

peygamberimiz (s.a.v.)’in huzuruna çıkan büdeyl
kureyşliler seninle çarpışmaya ant içmiş
beytullahı ziyaret etmene
asla müsaade etmeyecekler dedi.

resul-i ekrem geliş maksadını tekrarladı
şöyle buyurdu
biz, buraya herhangi bir kimse ile
çarpışmak için gelmedik
maksadımız, umre yapmak
beytullah’ı tavaf ve ziyaret etmektir…

büdeyl
ben, senin söylediklerini kureyşlilere ulaştırırım deyip
peygamberimiz (s.a.v.)’in yanından ayrıldı
büdeyl, adamlarıyla mekke’ye dönüp
durumu kureyşlilere bildirmek istedi

kureyşliler
bizim, ondan gelecek bir habere ihtiyacımız yoktur
onun bilmesini istediğimiz tek şey vardır
bizden tek kişi sağ kalıncaya kadar
o mekke’ye giremeyecektir.

sonra büyükleri olan urve bin mes’ud araya girdi
siz ne diye
büdeyl ve arkadaşlarını dinlemek istemiyorsunuz
dinleyiniz
söyleyeceği şey hoşunuza giderse kabul edersiniz,
hoşunuza gitmezse reddedersiniz

büdeyl’i dinlediler
kureyşin ileri gelenlerinden biri olan
urve bin mes’ud
büdeyl’in sözlerini yerinde buldu
onlara şu teklifte bulundu

doğrusu, büdeyl size
doğruluk ve sulh yolunu göstermek üzere gelmiştir
siz, onun tekliflerini kabul ediniz
benim de gidip onunla konuşmama
görüşmeme izin veriniz.

kureyş müşrikleri bu sözlerden hoşlanmadılar
muhammed’e git
ancak kendi görüşünü gelip bize haber verme
deyip urve’yi azarladılar

urve,
çıkıp peygamberimiz (s.a.v.)’in yanına geldi
müşriklerin hazırlıklarını
hudeybiye suyu başında beklediklerini
hiçbir kimseyi mekke’ye sokmamaya
kararlı olduklarını tekrarladı

efendimiz şöyle buyurdu
ey urve Allah için söyle
şu kurbanlık develerin kurban edilmelerine
şu beytullahı ziyaret ve tavafa engel olunur mu

biz çarpışmak için gelmedik
niyet ettiğimiz umremizi ifa etmek
kurbanlık develerimizi
kurban etmek arzusundayız

sen kavmime şunu haber ver
benimle beytullah arasından çekilsinler
bıraksınlar umremizi yapalım
kurbanlarımızı keselim

urve bin mes’ud
bir taraftan peygamberimiz (s.a.v.) ile konuşuyor
diğer taraftan sahabalerin resul-i ekreme karşı
davranış ve hareket tarzlarını göz ucuyla süzüyordu

ashabın peygamberimiz (s.a.v.)’e karşı
son derece hürmetkar
kendisine teslimiyet içinde hareket edişlerine
hayran kalmıştı

kureyş müşriklerinin yanına dönünce
efendimizin maksadını bildirdikten sonra
hayranlık duyduğu müşahedelerini
anlatmaktan da kendisini alamadı

ey kavmim
ben birçok hükümdarın huzuruna
elçi olarak çıkmış bir kimseyim
vallahi,
ben bunlardan hiçbir hükümdarın adamlarının
ashabının muhammed’e hürmet ettikleri
sayıp sevdikleri gibi görmedim

ashabından herhangi biri
ondan izin almadan konuşmuyordu
muhammed onlara bir şey emrettiği zaman
yerine getirmek için adeta birbirleriyle yarışıyorlardı

sahabileri onun yanında konuşurlarken
seslerini alçaltıyorlardı
kendisine olan hürmetlerinden dolayı
yüzüne dikkatle bakamıyorlar
gözlerini yere indiriyorlardı.

ben öyle anladım ki,
bu kavim hiçbir zaman onu yalnız bırakmayacak,
onun bir tek kılını bile kimseye teslim etmeyecek,
hiçbir kimseyi onun tenine dokundurmayacaktır
gerisini siz düşünün.

sonra da,
o, size bir sulh teklifinde bulunmuştur
gelin bu teklifi kabul edelim dedi
urve’nin bu teklifi
kureyş ileri gelenleri tarafından hoş karşılanmadı

artık her iki taraf
karargah kurdukları yerde müzakereler yapıyor
birbirlerine gönderdikleri karşılıklı elçilerle
tekliflerde bulunuyorlardı

elçisini öldürmeye kalkıştıkları halde
resul-i ekrem üzerlerine yürümedi
teenni ile hareket etti
onlardan yeni teklifler bekledi
çünkü, onun maksadı kan akıtmak değildi

efendimizin bütün bu söylenenlere rağmen
geri dönmediğini gören kureyşliler
bu sefer ahabişlerin reisi huleys bin alkame’yi
elçi olarak gönderdiler

efendimiz uzaktan huleys’i tanıdı
ashabına
bu gelen kurbanlıklara inanç ve saygısı olan
bir kavimdendir
kurbanlık develerin hepsini
ona karşı salıveriniz de görsün buyurdu

müslümanlar kurbanlık develerini
huleys’e karşı sürüverdiler
lebbeyk! Allahümme lebbeyk... diyerek
telbiye getirdiler
bu ulvi ve masum manzara karşısında
huleys’in gözleri dolu dolu oldu

huleys’in bu masum ve kudsi manzara karşısında
söylenecek başka bir şeyi yoktu
doğruca kureyşlilerin yanına döndü
müşriklere açıkça şöyle demekten çekinmedi
ben onu kabe’yi tavaftan menetmemizin
doğru olmayacağı fikrindeyim

kureyş ileri gelenleri
sen nihayet bir arapsın
cahilliğin ortada
sus, bu işlere aklın ermez diyerek
hakarette bulundular

elçiler vasıtasıyla görüşmeler devam ediyordu
resul-i ekrem bir an evvel
kati neticeyi elde etmek istiyordu

resul-i ekrem
hz. osman’ı yanına çağırdı
şu talimatı verdi
kureyşlilere git
biz buraya hiç kimse ile çarpışmak için gelmedik
sadece şu beytullahı ziyaret için gelmiş bulunuyoruz
yanımızdaki kurbanlık develeri kesip döneceğiz
diye söyle
sonra da onları islamiyete davet et

hz. Osman onları islama davet etti
bu görüşmeden de bir netice alınamadı

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (11)

5.0

91% (10)

4.0

9% (1)

Razı ol gitmeye Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Razı ol gitmeye şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
razı ol gitmeye şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
29.12.2022 23:38:12
5 puan verdi
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim”
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
İDRİS ESEN
İDRİS ESEN, @idrisesen
28.12.2022 00:49:05
5 puan verdi
Rabbim azminizi, ilminizi artırsın ve bu hayırlı eseri kemale erdirmenizi
nasip etsin. En içten selam, saygı, muhabbet ve dualarımla, değerli üstadım.

Allah'a emanet olun.
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
27.12.2022 23:00:48
5 puan verdi
Kitabınız şimdiden hayırlı olsun hocam

O kurları çok olsun

Saygılarımla..
Musa Aslansofuoğlu
Musa Aslansofuoğlu , @musaaslansofuoglu
27.12.2022 21:53:43
5 puan verdi
Yüreğine sağlık olsun üstadım.
Mahzun Prenses...
Mahzun Prenses..., @mahzunprenses---
27.12.2022 20:29:52
4 puan verdi
Kayda değer bir onurlu gidişler her yaşayana dileğim.
Nurettin GÜLBEY
Nurettin GÜLBEY, @nurettingulbey
27.12.2022 20:13:49
5 puan verdi
Tebrikler Saygıdeğer Üstadım...Anlamlı ve güzel bir şiir,kutlarım...Selam ve saygılarımla...
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
27.12.2022 18:23:29
5 puan verdi
Kâfirin yazısı küfr i inadi
Mülayemet ise Rasulun işi
Kötüden iyiyi çıkaran Allah
Kadere hükmeden O güzel Allah

Efendimize salât ve selâm olsun.
Aline ve ashabına selâm olsun.
Üstadım Allah razı olsun.

Çok saygımla Üstadım.

deniz_tayanç1 tarafından 12/27/2022 6:35:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
TUĞAL  KÖSEMEN
TUĞAL KÖSEMEN, @tugalkosemen
27.12.2022 18:22:28
5 puan verdi
Müslümanlığın başlangıç yılları,ve Hz.Peygamberimizin Müslümanlığı tebliğ etmek ve Yüce Yaratanın yoluna davet etmek
İçin ne kadar zorlu yılları olmuş.
Bu bölüm de harikaydı.
Bu güzel ve kutlu çalışmanızın sonlarına yaklaştığını belirtmeniz ve başarı ile sonlanacağını görmek,bilmek beni mutlu kıldı değerli şairim sn.redfer.
Kutlarım,selam ve saygımla esenlik dilerim.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
27.12.2022 16:37:38
5 puan verdi

*** RAZI OL GİTMEYE *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL