Başını acemi berbere teslim eden Pamuğunu cebinde eksik etmezmiş Başta o kadar çok durmuşlar ki Eczanelerde pamuklar tükenmiş
Herkes başının derdine düşse de Asıl elebaşı hala baş köşedeymiş Başlarını bağlayıp gezseler de Birileri başlara hala çorap örmekteymiş
Atalarımız ne dermiş Akılsız başın derdini Ayaklar çekermiş
O ayağı yürüten baş olsa da Ayaklar baş, başlar ayak olmazmış Ak başlar var olduğu sürece Ayaklar daha çok acı çekermiş
Ama bir gün ayaklar yorulunca O büyük başlar ayaklara kadar eğilmiş...
Güldane Dal (20080905)
Karikatür: Musa Kart
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Her gün uykudan başımı kaldırınca söyle der ve güne başlarım; - Hiç korkup, tükenme Sen, Ey Dost ve Sen'li Bizler! Birgün gelecek ayaklar baş, başlarda ayak olacak. Felsefenin ilk büyük düşünürün öğrencisi Platon İdeal Şehir-Devlet kuramını bundan yüzyıllar önce, daha doğrusu ve açık olan yanı M.Ö. açıklamış.
Onun politika kuramına göre üç sınıf vardı: 1. Seçkinler 2. Askerler 3. Kitleler ve bu üç sınıfı bireyin üç ana özelliği (Platon'a göre) ile eşleştirdi:
Ah, benim Can Güldane Ablam, ne kadar tiraji komik değil mi? M.Ö. Platon bu kuramı oluştururken bu kadar uzun süreceğini düşünmüş müydü, merak içindeyim. Ama bişey var ki insanım diyen herkesin içini burgmalı, Platonun politika kuramı (tıpa tıp olmasada, kroki aynı) senin kaleminden sayfana akmış, bizimde yaşamımızın her yanın da var edilmiş ve korunmasına çalışılıyor.
Bizim içinde bulunduğumuz, hergün soluduğumuz durumu ne de güzel söylettiri vermişin şiirine.
Eline, Emeğine, Kalemine sağlık Güldane Ablacığım.
Not: Devamlı internete giremiyorum. Bu yüzden sayfanıza uğrayamıyorum kusuruma bakmayın.
meco tarafından 9/9/2008 10:35:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
meco tarafından 9/9/2008 10:36:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
meco tarafından 9/9/2008 10:39:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
meco tarafından 9/9/2008 10:49:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bazen gerçekler nasılda dile geliveriyor 'ayaklar baş oldumu' derken horlananların dışlananların yan yana geldiklerinde ki o müthiş korku nasılda paniklettiriyor birilerini. Şiir çok güzel di. Emeğinize üretkenliğinize sağlık.Sevgiyle..
şiir muteşem karükatörürde muteşem birbirini tamalamış umarım birleri anlar diyecem amma bunların anlıyacagı bir şeyde yok ülkemi egolarına esir etmişler bunların ayaklarını başları gezdiriyor kutlarım çok başarılıydın güzel insan...
benim epeydir ayaklarım başımın üstünde... sen anlarsın)))) değişiklik yaptım... artık başım ayaklarımı taşısın birazda... bundan sonra böyle fifty fifty...
Çok anlamlı bir şiirdi.Okuyuculara çok güzel bir anlatımla yansıtmışsınız dünyanın çarkını. "Ama bir gün ayaklar yorulunca O büyük başlar ayaklara kadar eğilmiş..."
"doğrunun ve dürüstlüğün" simgesi "Kelile" ile "yanlışın ve yalanın" simgesi "Dimne". Benzetmeniz çok güzeldi Ferit:)) Umarım bizleri o güzel şiirlerinden daha fazla mahrum etmezin, bekliyorum şiirlerinizi.. Sevgilerimle...
"doğrunun ve dürüstlüğün" simgesi "Kelile" ile "yanlışın ve yalanın" simgesi "Dimne". Benzetmeniz çok güzeldi Ferit:)) Umarım bizleri o güzel şiirlerinden daha fazla mahrum etmezin, bekliyorum şiirlerinizi.. Sevgilerimle...
Atalarımız ne dermiş Akılsız başın derdini Ayaklar çekermiş
O ayağı yürüten baş olsa da Ayaklar baş, başlar ayak olmazmış Ak başlar var olduğu sürece Ayaklar daha çok acı çekermiş
Ama bir gün ayaklar yorulunca O büyük başlar ayaklara kadar eğilmiş... ------------------------------------------------------ ellerine yüreğine sağlık sevgili GÜLDANE
büyük baş; kelle" derim" , ayak takımı derim kim ne karışır?
güvenme kimseye kalmaz bu devran k o l t u k şan şöhret iktidara alkışlayan yalakan tepe taklak "attan düşer gibi " koltuğu terkederken bulur kendine başka kalkan
ne kadar başarılı bir çalışma her yönüyle zeka ve emek ürünü kesinlikle duurm itibarını çok iyi analiz eden harika bir anlatım çok tebrik ediyorum sevgiler..
evet ne güzel de betimlenmiş Türkiye'min içinde bulunduğu durum işte insanlar hala baş köşede birileri otururken ve kendileri onların baş köşesine milyonlarca yıl uzaktayken hala daha onlar yerini orada sağlamlaştırırken köşeye sıkışmayı kabul ediyorlar ve gün geçtikçe daha da daha da daha da
Canım benim çok teşekkür ederim bu güzel yorumun için. Ne yazık ki Türkiye'mizde olmaması gereken acı gerçekler bunlar ama bir gün düzelecek her şey buna inanıyorum ben ... Sevilerimle ...
Canım benim çok teşekkür ederim bu güzel yorumun için. Ne yazık ki Türkiye'mizde olmaması gereken acı gerçekler bunlar ama bir gün düzelecek her şey buna inanıyorum ben ... Sevilerimle ...
Var:)) O ayaklar yorulunca baş mecburen eğilmek zorunda çünkü o başı taşıyan ayaklar yani ayaklar olmadan baş olmaz ve tabiki doğal olarak baş olmadan da ayak olmaz demek ki bir uyum içerisinde olmak gerekiyor, olmadığı zamalarda da işte insan böyle ne söylediğini ve ne yaptığını bilmiyor '' ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar '' demekle sanki onu başı taşıyan ayaklar değilmişi unutarak ....... Güzel yorumunuz için teşekkürler , sevgilerimle .......
Var:)) O ayaklar yorulunca baş mecburen eğilmek zorunda çünkü o başı taşıyan ayaklar yani ayaklar olmadan baş olmaz ve tabiki doğal olarak baş olmadan da ayak olmaz demek ki bir uyum içerisinde olmak gerekiyor, olmadığı zamalarda da işte insan böyle ne söylediğini ve ne yaptığını bilmiyor '' ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar '' demekle sanki onu başı taşıyan ayaklar değilmişi unutarak ....... Güzel yorumunuz için teşekkürler , sevgilerimle .......
Bu kendini baş bilenler de başka başlara bağlı olamasalardı bari.
Şiirin ve karikatür ülkemin gerçeğine cuk diye oturmuş. Hani aynayı eline alsanda baksan gerçekleri ancak bu kadar pürüzsüz ve net gösterir. Şiir çok güzeldi...Yürekten tebrik eder Selamlar, saygılar sunarım.
Onlar hep kafa kafaya verir düşünürler zaten bu halka daha nasıl fazla eziyet çektirebiliriz diye ama bir gün yanıldıklarını anlıyacaklar sevgili arkadaşım , güzel yorumun için teşekkürler Hüseyin , sevgilerimle can ...
Onlar hep kafa kafaya verir düşünürler zaten bu halka daha nasıl fazla eziyet çektirebiliriz diye ama bir gün yanıldıklarını anlıyacaklar sevgili arkadaşım , güzel yorumun için teşekkürler Hüseyin , sevgilerimle can ...
geç okudum ama harikay dı can damarından yakalamişsin o mahalelerin şarkılarıyla sarhoş sayıklayanları.bir naaş gibi ironilerine çarpmışlar... canım arkadaşım iyiki varsın işte böyle ....
o başlar varya bir yandan ceplerini doldurup bir yandan halkın haline gülermiş başlara çorap örenler sahte yüzleri gözükmesin diye kendi başlarına da çuval örermiş
duyarlı insanların içi yanar bilirim ah be Güldanecim ülkemin gülelim bizde ağlanacak haline nasıl olsa gittikçe çoğalır delimiz bizim
Canım benim güzel yorumun için teşekkürler ama hani deli dedin ya aklıma bir fıkra geldi, anlatmam lazım sana :)))
Bir gün ülkenin birinde totaliterliğiyle tanınan bir padişah, keyfi olarak halkın vergilerini artırır. Bunun üzerine vezir, halkın arasına girer ve vergilerin artırılmasına halkın çok kızdığını totaliter padişaha anlatır. Ama somut durum, padişahın pek umrunda olmaz. Bir süre sonra vergileri yeniden artırır… Vezir yeniden halkın arasına karışır ve gelişmelerden duyduğu kaygıyı dile getirir, halkın vergilerin artırılmasına çok bozulduğunu söyler. Ama padişah, vezirin bu sözlerin pek takmaz. Kısa süre sonra padişah vergileri yeniden artırır.
Ortalığı bir sessizlik kaplar. Bir süre sonra yeniden halkın nabzını ölçmek için halkın arasına karışan vezir, geri döner. Vezir bu kez padişaha, insanların sokaklarda kahkahalarla güldüklerini, zil takıp oynamaya başladıklarını, deliler gibi sağa sola koştuklarını haber verir.
Padişah bunun üzerine telaşlanır, “Aman duralım.” der; “Durum kötüye gidiyor.”…
Canım benim güzel yorumun için teşekkürler ama hani deli dedin ya aklıma bir fıkra geldi, anlatmam lazım sana :)))
Bir gün ülkenin birinde totaliterliğiyle tanınan bir padişah, keyfi olarak halkın vergilerini artırır. Bunun üzerine vezir, halkın arasına girer ve vergilerin artırılmasına halkın çok kızdığını totaliter padişaha anlatır. Ama somut durum, padişahın pek umrunda olmaz. Bir süre sonra vergileri yeniden artırır… Vezir yeniden halkın arasına karışır ve gelişmelerden duyduğu kaygıyı dile getirir, halkın vergilerin artırılmasına çok bozulduğunu söyler. Ama padişah, vezirin bu sözlerin pek takmaz. Kısa süre sonra padişah vergileri yeniden artırır.
Ortalığı bir sessizlik kaplar. Bir süre sonra yeniden halkın nabzını ölçmek için halkın arasına karışan vezir, geri döner. Vezir bu kez padişaha, insanların sokaklarda kahkahalarla güldüklerini, zil takıp oynamaya başladıklarını, deliler gibi sağa sola koştuklarını haber verir.
Padişah bunun üzerine telaşlanır, “Aman duralım.” der; “Durum kötüye gidiyor.”…
Başını acemi berbere teslim eden Pamuğunu cebinde eksik etmezmiş Başta o kadar çok durmuşlar ki Eczanelerde pamuklar tükenmiş
Herkes başının derdine düşse de Asıl elebaşı hala baş köşedeymiş Başlarını bağlayıp gezseler de Birileri başlara hala çorap örmekteymiş
Atalarımız ne dermiş Akılsız başın derdini Ayaklar çekermiş
O ayağı yürüten baş olsa da Ayaklar baş, başlar ayak olmazmış Ak başlar var olduğu sürece Ayaklar daha çok acı çekermiş
Ama bir gün ayaklar yorulunca O büyük başlar ayaklara kadar eğilmiş... .................................................... saygılarımı bırakıyorum sayfaya yorumu şiirin içinde zaten
...657 sayılı değilim,bir şeyler yazmak istiyorum...ama duruyorum...çünkü 657 sayılı olan arkadaşlarım gözümün önüne geliyor biran...bir yürüyüş sırasında ayakkabılarını çıkarmıştı eğitimci arkadaşım,hayrola dedim ne yapıyorsun...
-yoruldular hocam artık...bu ayakları taşımaktan yoruldu bu pabuçlar -ne olacak peki,atacak mısın o halde? -yok hocam olur mu, bu pabuçlar alamadığım keyleri gitti aldı,alamadığım farkları gitti aldı,yiyemediğim coplardan beni kaçırmamak için olduğu yerde muhlanmadı... bu yüzden başıma taç yapacağım... -nasıl ya...saçmalıyorsun hocam sen... -saçmalamıyorum hocam...hiç bir şey yapamayan bu pabuçlar,19 yıldır her sabah karanlık ülkemi aydınlığına kavuşturacak yarınları karşıladı okul bahçesinde,o aydınlıklar ki bir sabah güzel ülkemi taşıyacak sırtlarında,gerçek başlarda...
ayak olmakta zor baş olmakta...ama başımızdaki büyüklerin başsız ayak olmaları daha zor...çünkü onlar baş koymamışlar bu sevdaya,durmadan ayak oyunları almış gitmiş başını,ve hala gidiyor...
Evet, dediğin gibi onlar baş koymamışlar bazı şeyler için ve hala da oynamaktalar .. Güzel yorumun için teşekkürler alicengizoyunu .. İyiki yorum yazdın çünkü ancak o zaman seni arkadaş listeme alabiliyorum ve artık şimdi ana sayfayı açtığımda seni aramak zorunda kalmıyacağım ve hemen bulacağım yazdığın şiirleri :)))) seni okumayı seviyorum , sevgilerim çokça .....
Evet, dediğin gibi onlar baş koymamışlar bazı şeyler için ve hala da oynamaktalar .. Güzel yorumun için teşekkürler alicengizoyunu .. İyiki yorum yazdın çünkü ancak o zaman seni arkadaş listeme alabiliyorum ve artık şimdi ana sayfayı açtığımda seni aramak zorunda kalmıyacağım ve hemen bulacağım yazdığın şiirleri :)))) seni okumayı seviyorum , sevgilerim çokça .....
Vurma ya bu ikdara böyle sert sert.düşer müşer başımıza.vatandaşın % 47 memnun halinden .Türkiyenin başına atamdan başka başmı geldi ki.bırak ya bu millet birazda koksun bu ayaları belki akıllanırlar.(pek ümitli olmasamda)çok hoş olmuş şiirin.kutlarım.Şimdi gizli netekimler sahnelerde . kör gözler görsün ya artık.göreliim artık memleketin % 75 şi gitmiş. sevgilerimle.
Doğru diyorsun , halk anlamakta güçlük çekiyor bazı şeyleri ama eninde sonunda anlayacaktır ben buna inanıyorum .. İnsanlarımız bu kadar acıyı hak etmiyorlar .. Bence insanlarımızı bu duruma getirdikleri için utanç duymalılar o baştakiler va asıl sorumlular .. Güzel yorumun için teşekkürler arkadaşım, sevgilerimle can .....
Doğru diyorsun , halk anlamakta güçlük çekiyor bazı şeyleri ama eninde sonunda anlayacaktır ben buna inanıyorum .. İnsanlarımız bu kadar acıyı hak etmiyorlar .. Bence insanlarımızı bu duruma getirdikleri için utanç duymalılar o baştakiler va asıl sorumlular .. Güzel yorumun için teşekkürler arkadaşım, sevgilerimle can .....
Canımsın benim, doğru diyorsun, takip ediyorum gerçekten de , ayaklarım burda ama başım orda benim hep :))) Güzel yorumun için teşekkürler can.. Öpüyorum seni çok .......
Canımsın benim, doğru diyorsun, takip ediyorum gerçekten de , ayaklarım burda ama başım orda benim hep :))) Güzel yorumun için teşekkürler can.. Öpüyorum seni çok .......
Atalarımız ne dermiş Akılsız başın derdini Ayaklar çekermiş
O ayağı yürüten baş olsada Ayaklar baş, başlar ayak olmazmış Ak başlar var olduğu sürece Ayaklar daha çok acı çekermiş
Ama bir gün ayaklar yorulunca O büyük başlar ayaklara kadar eğilmiş... ******************* güncele yakışan bir hiciv harikaydı KUTLUYORUM SAYGILARIMLA ŞİİR VE SEVGİYLE KALIN.
Küçüklerin kibritle oynarken yangın çıkarıp sonra da korkup dolaba saklanmasına benziyor avamın hali. Sebep olmakta mahirdir ama sebep olduğu tehlikeden kurtulmayı beceremez. Hep kurtarıcı arar durur.
Yorumunuz için teşekkürler. Bir gün mutlaka bulacak halk kendi yolunu o ayaklarını ve kendi kafalarını kullanarak başka kafalara gereksinim duymadan ... Sevgilerimle Ahmet...
Yorumunuz için teşekkürler. Bir gün mutlaka bulacak halk kendi yolunu o ayaklarını ve kendi kafalarını kullanarak başka kafalara gereksinim duymadan ... Sevgilerimle Ahmet...
Vay vayyy dedim. Güldane hanim, ayakkabilar biraz büyük mü gelmis ne. Bu karikatürdeki cizgi film kahramanlarini taniyamadim epeydir cizgi film seyretmiyorum. Amerikadan mi geldiler yoksa. Amaaaan ben bilmem, hem baglari da yok bu ayakkabilarin. Birde ayakkabilarin icinide koku kaplamis.
Resim degisecek mi diye arada bir bakacagim haaaa... Sevgiler.
Güldane hanim bizim bazi haklarimiz vardir tabiki, ama hakkimizi zorla gasp eden bir düzen var. Küfür;" al anani !... git.'' Kötek; 1 mayistaki bibergazi ve jop ...
Ben değiştirmem:)) Bir vatandaş olarak bizim de bazı haklarımız vardır sanırım değil mi Taşkın ? Her zaman doğru yapmıyorlar malesef ve birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor onlara .. Aslında ben bu şiirimi yazdıktan sonra nete girip uygun bir fotoğraf ararken karşıma çıktı ve ne tesadüftürki resimi bulduğum gibi bir de haber buldum , bak senin için ekliyeyim, ne diyor haberde ;
Başbakanımız 1 Mayıs kutlamalarının Taksim meydanında yapılması için sendikaların ısrarı ile ilgili olarak "Ayaklar baş olursa kıyamet kopar" şeklinde cevap vermişti.
Sendikaların sert tepkisine neden olan bu çıkışa Cumhuriyet çizeri Musa Kart karikatürle cevap verdi.
Güldane hanim bizim bazi haklarimiz vardir tabiki, ama hakkimizi zorla gasp eden bir düzen var. Küfür;" al anani !... git.'' Kötek; 1 mayistaki bibergazi ve jop ...
Ben değiştirmem:)) Bir vatandaş olarak bizim de bazı haklarımız vardır sanırım değil mi Taşkın ? Her zaman doğru yapmıyorlar malesef ve birilerinin de bunu söylemesi gerekiyor onlara .. Aslında ben bu şiirimi yazdıktan sonra nete girip uygun bir fotoğraf ararken karşıma çıktı ve ne tesadüftürki resimi bulduğum gibi bir de haber buldum , bak senin için ekliyeyim, ne diyor haberde ;
Başbakanımız 1 Mayıs kutlamalarının Taksim meydanında yapılması için sendikaların ısrarı ile ilgili olarak "Ayaklar baş olursa kıyamet kopar" şeklinde cevap vermişti.
Sendikaların sert tepkisine neden olan bu çıkışa Cumhuriyet çizeri Musa Kart karikatürle cevap verdi.
Evet, doğru söylüyorsun.. Bilmeyen arkadaşlar için bu hikayeyi eklemek istiyorum ;
`Cebi para dolu` adamın biri, `çulsuz` birine, birisinin `ense`sini göstermiş... `Git` demiş, `şu adamın ensesine bir şaplak indir, gel 10 milyonun hazır!` Çulsuz, gitmiş, adamın ensesine bir `şaplak` indirmiş... Adam, `hırs ve öfke` ile arkasına dönüp, `Kim bu münasebetsiz?` demeye hazırlanıyormuş ki; çulsuz, `Kusura bakma` demiş, `seni, arkadaşım filancaya benzettim!` Cebi paralı adam, miktarı `20 milyon`a çıkarmış... Bir `şaplak` daha... Yine bir `kılıf` ve ardından üçüncü-dördüncü şaplaklar!.. Hani, `ensesinde boza pişirmek` derler ya, o hesap... Adamın ensesi `kıpkırmızı` olmuş!.. `Son şaplak` inecekken, çulsuzun elini havada yakalamış!.. `Küstah, şerefsiz, adi adam` diye bağırmaya başlayacakmış ki; çulsuz, `cebi paralı adam`ı işaret etmiş!.. `Onda bu para, sende de bu ense varken, daha çoook şaplak yersin! '
güzel yorumun için teşekkürler sudengi .. sevgilerim çokça ..
Evet, doğru söylüyorsun.. Bilmeyen arkadaşlar için bu hikayeyi eklemek istiyorum ;
`Cebi para dolu` adamın biri, `çulsuz` birine, birisinin `ense`sini göstermiş... `Git` demiş, `şu adamın ensesine bir şaplak indir, gel 10 milyonun hazır!` Çulsuz, gitmiş, adamın ensesine bir `şaplak` indirmiş... Adam, `hırs ve öfke` ile arkasına dönüp, `Kim bu münasebetsiz?` demeye hazırlanıyormuş ki; çulsuz, `Kusura bakma` demiş, `seni, arkadaşım filancaya benzettim!` Cebi paralı adam, miktarı `20 milyon`a çıkarmış... Bir `şaplak` daha... Yine bir `kılıf` ve ardından üçüncü-dördüncü şaplaklar!.. Hani, `ensesinde boza pişirmek` derler ya, o hesap... Adamın ensesi `kıpkırmızı` olmuş!.. `Son şaplak` inecekken, çulsuzun elini havada yakalamış!.. `Küstah, şerefsiz, adi adam` diye bağırmaya başlayacakmış ki; çulsuz, `cebi paralı adam`ı işaret etmiş!.. `Onda bu para, sende de bu ense varken, daha çoook şaplak yersin! '
güzel yorumun için teşekkürler sudengi .. sevgilerim çokça ..
Masalımsı bir şiirdi can Dost; sanki Eflatun Cem kapıda dikilmiş, "Haydi çocuklar aşıya, Büyüklere Masallar saati başlıyor...!" Harika bir insani ironik dil kullanımı ve nefis bir çağdaş taşlama!!!
Türkü mürkü Ninemin eski kürkü Bir çektim yırtıldı Ninem dikmekten kurtuldu!
Atalarımız ne dermiş Akılsız başın derdini Ayaklar çekermiş
Oy kutuları, sıçrama tahtası da olunca daha çok gol yeriz Güldaneciğim! Yüreğine sağlık can Dost. Dostçakal. Müjdat Eraslan.
Evet, aslında önce bir varmış hala varmış diye yazmıştım şiirin adını da sonra değiştirdim :)) Büyüklere masalları ben çok seviyorum ve bunları ben zaten çocuklarıma anlatıyorum hep :)))Bu arada çocuklarım bayağı büyükler :))) Sevgilerim çokça dost ..........
Evet, aslında önce bir varmış hala varmış diye yazmıştım şiirin adını da sonra değiştirdim :)) Büyüklere masalları ben çok seviyorum ve bunları ben zaten çocuklarıma anlatıyorum hep :)))Bu arada çocuklarım bayağı büyükler :))) Sevgilerim çokça dost ..........
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.