Düş bir yârendir sevmeye lâyık
Dök üstümde iki fincan
Bir selviydim köz oldum
Yâren buldum
Terkettim kendimi

Sana sone ayakkabısı
Mavi bir düşeş ile kıyafetin imi
Ala boyanan adam ile
Toz pembe hayali değirmenin
Oynuyor kapımda

Film eskiten bir yare
Götürüsü serpmiş
Mum mum söndü şiir
Mim mim öldü şiirde diyor

Selam ve günah ülkesine
Dokunayım diye
Bulutlar ötesinde
Değ düşüme düş

Bir düdük ile imge satıcısı
Yani
Sabır dökücüsü
Ölür müyüm bende birgün

Denizde su yokmuş
Suda balık oynamaz
Oyunda oyuncak bulunmaz
Oyuncakla çocuk oynamazmış...


Gittiğin yolda iki düzmece
Biri beni çağırıyor yanına
Değ düşüme değ
Minberinde kefen gibi beyaz
Örtüye sarılı
Sorduğun soruysa bir bulmaca örgüsüyüm
En alevli kimliği
Sana kılık ve kıyafetimdir

Cemâli ağır bir huzura davet eden
Edilenin
Edilmişin
Edilgenin
Sana buluttan nağme indiren
Bilirim seni

Muskası bâhr i şems
Güzide bir gülistanda
Gül gibi
Hakka şaka
Şakaya nakış dizilmez

Suratı asık penceresi açık
Gül gibi aşık
Bülbül gibi müptela olmuş dünyam

Gözleri boyalı
Gönlü sobalı
Etrafı oyalı
Esması kundakta bir bebek
Eyvanı masmavi bir kelebek

Selam abdi güneş yâ hu
Yâk beni
Aşığına deli
Varlığında veli

Gözlerinde bul râkıyı
Gönlündeki şaraba inat
Şarap şeyhim olur
Sen ney’imsin?..

Kereste gibiyken
Teres’te ipiylen bul çareyi
Eyv’allah..

Aşık aşkın odununda
Dermanı ağıt ola
Aşkla aşık için ölmek
Necidir?


Gezgin imgeler...