Duydun mu ! Kör kuyu...Sultan çıkarmış
Sanada aşk  tahtı çıkar Lâ Tahzen
Tutuşan o  kalbi kormu yakarmış
Ateşten aşk suyu akar Lâ Tahzen

Yaprağa kor değsin!  Yoksa gül üşür
Değmesse gül fidan nasıl gülüşür ,
Geceler tan vakti  siner büzüşür ,
Gündüzler nur gibi çıkar Lâ Tahzen.

Kavakta pul ile yüzsün de balık ...
Kimi sihir sansın  kimi saçmalık ,
Aldırma ey dostum şaşsın ortalık,
Karınca kırk fili büker Lâ Tahzen

İster tipi kopsun ister fırtına
Çekirge bin dağı sırtlar sırtına ,
Kor yürek düşerse civan yurduna
Ceylanlar  boy verir seker Lâ Tahzen

Pişsin ki çiğ yürek derde beş kala;
Sevgiye kul olsun! Hakka müptela ,
Arının iğnesi batsın ki dala ;
Dudaklar  bal eksin ! Eker Lâ Tahzen

Sofrada hak varsa has un arama
HAK diyen o dalda zebun arama
Gözlerin var yahu sabun arama ,
Kirpikler bin kiri yıkar Lâ Tahzen

Açar mı her çekiç açar mı  pense
Yüreğin tek mührü umut nedense
Çicekler var kurban ,yansın el ense
Dikenden misk amber kokar Lâ Tahzen

Sevin karlı dağım,sevin ey çiçek ,
Yıldızlar kırk müjde! Ay nur dökecek ,
İyi bak tam  burdan o kuş geçeçek
Ebabil bir selam çakar La Tahzen

Yıldızla ay gökte kucak kucağa ,
Meşk verir, aşk verir, yedi buçağa ,
Kazmayı vur Ferhat savur o dağa
Şirin’in çok şirin  bakar La Tahzen

Doğuyor ey aziz inan sayamam ,
Öyle bir his ki bu, doymam, doyamam
Kendime söz ehli şair diyemem
Sezginim ar duyar korkar! Lâ Tahzen !!!

İbrahim Sezgin
(Veraya Mektuplar)