4
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
411
Okunma
Sevdanın vuslatını lütf-i yâre koymuşlar
Ölüm ölüm denilen son bahara koymuşlar.
Ne vuslata mâilim ne de bal-kaymak söze,
Kılıç vurup gönlümü pâre pâre koymuşlar.
Arama hiç boşuna ne ocak, ne mayısta
Bütün güzellikleri sonbahara koymuşlar.
Harflerin esrârını bilsem Nesîmî gibi
Eyvah, bu muammayı sanki dâra koymuşlar.
Bu letâfet, melâhat kime nasip olmuş ki
Ben diye yanağına bir sitâre koymuşlar.
Güneşin ışıkları yükselirken şafakta
Gam kasavet yükünü yüreklere koymuşlar.
Ömrümce aradım ben saadeti görmedim
Belki zifiri zindan bir diyara koymuşlar.
Pervaneyim dönerim Mevlevi misali yar,
Sırr-ı “Şeb-i Arus”u belki nâra koymuşlar.
Hayalimde canlanan cennet-âsâ ülkeyi
Çığlar altında kalan bir diyara koymuşlar.
Şifa bulmaz bilirim “Kanun” yazsam yaraya,
Yürek yakan derdimi ser-deftere koymuşlar.
27.08.2011/Hilvan
5.0
100% (10)