1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
628
Okunma
Sen beni yanlış anladın.
Gitmene üzülmedim;
senden gidemediğime üzüldüm.
Unutamadığıma…
işte ona üzüldüm.
Aklıma geldikçe öfkeleniyorum.
Nereden baksam olmuyor.
Hayatta bir eksiklik var,
ruhumda adı konmamış bir boşluk.
Ne ekşi, ne tatlı, ne tozlu…
Sadece acı.
Çok acı.
Çözemiyorum.
Böyle olmamalıydı.
Anlam veremiyorum.
İçim yanıyor…
içim.
Sen beni yanlış anladın.
Bu bir heves değildi,
öylesine hiç değildi.
Bir nefesti bu.
Sevdim seni;
çok sevdim.
Ömür verdim.
Basit değildi.
Sesin hâlâ kulaklarımda:
haykırışların,
bağırışların,
gitmeye can atan hâlin…
Ve hâlâ ben mi suçluyum
sevginin bitmesinde?
Yüreğin yetmediyse,
gözlerin beni görmediyse,
kendimi nasıl sevdireyim
gönlüne başkası düşmüşken?
Aç kulaklarını, iyi dinle:
Gitmene üzülmedim.
Kendini bir şey sanmana da.
Seni bu hâle getiren bendim;
cesaret verdim, yücelttim…
Taşıyamadın.
Şimdi ben kimim?
Hiç kimse.
Ona üzülüyorum.
Değmediğine üzülüyorum.
Gittiğine değil.
5.0
100% (4)