13
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
467
Okunma

önce yoktu elleri, yüzü ve ağzı
cenin bile değildi öncesi
yanık türküleri kim söylerdi ovada dağda
kurtlar boğar mıydı kuzuları yine, bilmezdi
öncenin öncesiydi; annesi daha kızdı
su çekerdi çukurdaki kuyudan
şarkıya başlasa Ankara radyosuyla
tek katlı evin önündeki dut ağacı, çalılar
dikenleriyle gerinerek, kurban tepesi dinlerdi önce
önce yola çıkardı annesinin annesi
dedesi ağzını açmadan daha sabahın seherinde
karyolasının yanındaki konsolda hazırdı kahvesi
önceydi istenmesinden annesinin
babası daha sevda mektupları yazmadan
dünya önce dönüyordu ilk önceden daha
ay önce kocaman sararıyor,
önce tırmanıyordu uzak dağlara
kadınlar önce eğiliyor erkeğin önünde
önce duruyordu
önce sopası yoktu ki Allah’ın indirsin boynuna
önce kendini görenlerin.. önce dur bekle desin
önünden geçenler var, uzağı daha net görenler
sel gelmeden bent yapanlar
önce yürüsün, arkana bakma, gitsin önce
belki gül dikerler önce kuru toprağa
su getirir değirmenden, buğday öğütürler önce
yüzü güler bahçelerin önce, meyveler büyür
önce bir zerre bile değilken annen
önce askere gitmez evlenir bir yetimle
büyük babandan önce dede
beklemez diğer gençleri gibi vatanın
gönüllü yazılır önce askere
atlı süvaridir önce girerler İzmir’e
önce düşmanın üstüne nasıl gittiğini görür Atatürk
madalya takar dedenin göğsüne
İzmir’i yakarak kaçar yunan, öncesinde öçle
önce diyordum sen annenden doğmadan önce
bahçe ekerdi annen inek sağmadan önce
senin için alındı inek, taze süt iç diye
önce gübreye bulaştı annenin eteği
seni kucağına alıp, sarıp sevmeden önce
kimini sırtında taşıdığın, kiminin altını temizlediğin.
önce küçük bir anneydin
daha anne olmadan önce
önceyi unuttu hepsi kardeşlerinin
silindi önce, görülmedi
sonrayı doğurdu..
10. 08. 2017 / Nazik Gülenay