Usandık
Duya duya şu zamlardan usandık,
Bu ne hâldir? Nedir halkım çektiğin?
Çürük malı toplar iken utandık,
Nere gitti? Heder oldu ektiğin.
Bu ne hâldir? Nedir senin çektiğin?

Komşu der ki çoktan yedik ayvayı,
Bizim gibi tek tek alın meyvayı,
Kombilerde kısın gitsin havayı,
Nere gitti? Heder oldu ektiğin.
Bu ne hâldir? Nedir senin çektiğin?

Köyde ağa, kentte paşa kuruldu,
Bütün dünya bizi gördü vuruldu,
Gökyüzünün sapıtması kırıldı,
Nere gitti? Heder oldu ektiğin.
Bu ne hâldir? Nedir senin çektiğin?

Mutfaklarda patlattılar bombayı,
Bir un aldık, beş yüz saydı torbayı,
Lokantada içmez olduk çorbayı,
Nere gitti? Heder oldu ektiğin.
Bu ne hâldir? Nedir senin çektiğin?

Çağ atladık arşa doğru yürüdük,
En tepede eldekini kürüdük,
Sırtlanları peşimizde sürüdük,
Nere gitti? Heder oldu ektiğin.
Bu ne hâldir? Nedir senin çektiğin?

Köşkeroğlu kırkta bire alıştık,
İki dirhem pay alınca bölüştük,
Hasat vakti tarlalara doluştuk,
Nere gitti? Heder oldu ektiğin.
Bu ne hâldir? Nedir senin çektiğin?
Memik Kömekçi
30.07.2022

Sapıtma ağacı: Mezarın üstüne konulan kısa düzgün ağaçlar.
Dirhem: Osmanlı zamanında kullanılan, yetmiş arpa ağırlığındaki ağırlık ölçüsü birimi.
1 dirhem = 3.2 g’dır.