Gönül ehli bir dervişe rastladım,
Selam verdim gel yanımda dur diyor.
Sağ omzumu asasına yasladım,
Al da şunu ortasından kır diyor.

Anlamadım meselenin özünü,
Pür-ü dikkat dinler oldum sözünü,
Ayırmadı üzerimde gözünü,
Al şu taşı dizlerine vur diyor.

Kaldırınca taş elimde kırıldı,
Dile geldi asa bana darıldı,
Gökten bir el yüreğime sarıldı,
İncinmesin üstündeki sur diyor.

Dört mevsimle karıştırdı nisanı,
Anlamadım bu acayip insanı,
Mühürledi elden verdi nişanı,
Adaleti yeni baştan kur diyor.

İnsanlığa ermek için koşturdu,
Ham toprağı rızık için deştirdi,
Muhabbete ilim kattı coşturdu,
Gözde şafak yüreğinde nur diyor.

Hazırlandı yola çıktı gidecek,
Tasa telaş hepsi bir gün bitecek,
Viran ele bülbül gelip ötecek,
Kaf Dağı’na düzenlersen tur diyor.

Katar ile gezer oldum turladım,
Uyumadım at üstünde horladım,
Rahmet yağdı bedenimi dur’ladım,
Kirlenmeden eteğini bur diyor.

Kadılara mülk olur mu arazi?
Dokunmazsan doğru tartar terazi.
Küsuratı saymaz isen farazi,
Yavaş yavaş bir kenara kor diyor.

Adalete uyarladı tüm işi,
Arar oldum sırra kadem dervişi,
Vatandaşa kestirirsen her fişi,
Tavan yapar dövizdeki kur diyor.

Köşkeroğlu elde asa gezersen,
Zalimlerin oyununu bozarsan,
Doğruluğun tarihini yazarsan,
Temizlenir ciğerinde ur diyor.
Memik Kömekçi
27.07.2022