arıyorum
iğne ile kuyu kazar gibi
senli bir şiir
ki

gülüşünü göreyim
otur yanı başımda
sigaranı iç
havaya üfle dumanı
çayın yanına bisküvi yok mu de
oh be, bu çay tam tavşan kanı


nerde
bulamıyorum
dört başı mamur
senli bir şiir


parasızlıktan dem vuruyorsun
ellerin çikolata
bir gül bırakıyorsun avucuma
gençlik alevinden
öpüyorsun
güller içinde kalıyor yüzün


arıyorum
şiirler arasında oflayarak
senli bir şiir


kapımı çalıyorsun
tırnak uçlarına dek sevgi
kadife yumuşaklığında sesin
geçmiş acılarını yenerek
hep gülümsüyorsun
aramızda perde yok


nerde
tüm duygularıyla yanı başımda
şiir bir sen


gereksiz şeyler konuşuyor diyorsun herkesi
hep pahalılıktan, havadan sudan konuştukları
fındık kabuğunu doldurmuyor
ekstra fiş kesiyorlar
ayrılığımıza


günü kısaltmak için çok uyuyorlar
çok konuşuyorlar
acemice gülüyorlar

arıyorum bata çıka dikenlere
sen gibi şiir

gözlerinde yarım yamalak aşkın
şarkısı eski pikapta
tozunu siliyorsun iğnenin
gecekondu odaların meyhane havasını
üflüyor Gencebay’ın hüzünlü sesi
bakıyorum sedirde ikimiz
daha çocuk
tamamlayıver diyorsun okul ödevini
elime alıyorum kalemi

gebe olduğumu bilmiyorum şiire
yarın icracı gelecek evde
sana aşık olacağımı
bilmiyorum
tamamlıyorum okul ödevini..


13. 09. 2012 / Nazik Gülenay