17
Yorum
57
Beğeni
5,0
Puan
996
Okunma

Ezan kokan bir karanlıkta
üç günlük dünyanın
ilk gününe dönüyorum
yorgun bir yolcu gibi
isyanlara düğüm atıyor suskulu ayinler
çocukluğum çıkıyor anılarla karşıma
geçmişin kazısında.
Bir fincan kahve
gaz lambası
radyo
ve dantela ile düşlerimi örüyorum
Ihlamur tadıyla beslenirken günüm
eski sözcükler ısırıyor paslanmış dilimi
koşuyor yakıcı bir özlem
yüreğimde dört nala
ısırgan irkilişler okşuyor ruhumu
ibrişimle eğirip büktükçe sözcüklerimi
yontulmuş uçlu kalemimle
içimin sarnıcında ikinci ben
sürüyor tozlara uğultunun izini
isyanlara düğüm attıkça
toprağa koyduklarım
sarıyor iplik iplik
sessizliği bir yumağa
kan doluyor dudaklarıma
Dağılıyor hatıralarım
kara bir dumanın içinde
külliyetli miktarda
s’isten bir çelengi
bırakırken mezarlarına..!
Ferdaca
5.0
100% (11)