zemheri estirme kıyılarımdasen yoksun... ses yok... resmin yok.... o zaman ben; kime bakıyorum böyle boş boş neden buralardayım halâ kimin içindir bu bekleyişler niçindir bu iç çekişler kimdir benim sevdalım nedendir bu devasız kuruntularım... ahh yâr... çok şey mi istiyorum senden artılarla donattığım belleğimin eksilere hiç yeri olmadığı için mi bütün bunlar... çarpmalarla... bölmelerle hiç uğraşmadığım için mi? eksikliyim sende... yok diyorsun ya birde hiç kimse yok hayatımda peki, sürekli önüme çıkan o ket ne? akışıma çekilen bu set ne? bilirim güneş balçıkla sıvanmaz derler hele önü hiç kesilmez o zaman nedir bu çığırtkan sesler kime ve niye? bilseydim ki iş böyle düşer miydim peşine kapılır gider miydim bu sevda seline... iç çeker miydim oflar mıydım hiç yok yere... söylesene sevgili; hadi konuş susma!.. konuş ki yüreğim buz kesmesin ağustos ortasında... sıcağına alışmışken tam zemheri estirme kıyılarımda... ya donarsam! bir donarsam... billahi çözünemem sıcağında... İbrahim’in ataşe atıldığı onlarca odun olup yansam da cayır cayır bir daha asla! asla ısınamam otağında... Kardelen 29-08-2010 Saat:00.04 |
Bir sevgi bu kadar mı güzel anlatılır.
''Yananı Allah görür, yanmayanı da..''
Tebrikler her şey gönlünüzce olsun diliyorum şairem
Çok sevgilerimle..