87
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
4148
Okunma

Yalnız sevgililer gününde değil,
Her an, her gün, her asır,
Umut ile baktım yaşadığım aşklara.
Kristof Kolomb misali,
Keşfe çıkabilirim sanırdım
Yeni dünyalara,
Ve
Milyonlarca defa dolaşabilirdim
Umarsızca tüm evreni.
Ne kasırgalar engel olabilirdi bana,
Ne rüzgârlar mani olabilirdi,
Sonsuz okyanusta,
Gemilerin yelken açmasına.
Esip dursa da poyrazlar,
Sallanıp dursa da korsan gemileri,
Ben yine gelirdim olduğun yere.
Nazım’ın, engel konulduğunda özgürlüğüne,
Vatan hani denip, kapatıldığında parmaklık ardına,
Alındığında bir avuç gök güzü gözlerinden,
İnançla ve sevda ile sarıldığında Piraye’sine,
Ve
Mektuplar döşediğinde sevdiğine,
Yaşardı sonsuz özgürlüğü yüreğinde.
Direnirdi inatla, bedeni ve beyni işkencelere,
“Yaşamak şakaya gelmez”
Dediğini duyardım en umutsuz anımda,
Kendime gelir yeniden doğardım
Nazım’ın sesi ile o işkencelerde
Ahmed ARİF gelir yerleşirdi beynime,
Özgürlük için haykırışları yankılanırdı yüreğimde,
Anadolu kokardı her dizesi,
Toprak kokardı her şiiri,
Sevda kokardı her kelimesi,
Başımı kaldırıp baktığımda gökyüzüne,
Özgürlüğün simgesi,
Mavilik sarardı tüm evreni
BEHRAMOĞLU gelirdi aklıma,
Ne diyordu büyük üstat
“Yaşadı mı büyük yaşayacaksın,
Karışacaksın tüm varlığınla doğaya”
Yaşamalıyım öyleyse,
Korkusuz, engelsiz, alabildiğince,
Bakacaksın gökyüzüne,
Dalacaksın engin mavilere,
Sunacaksın bedenini ve yüreğini,
Mani olmayacak, engel koymayacaksın,
Yaşadığın, yaşattığın sevgilere.
Tıpkı benim seni yaşadığım
Yaşattığım gibi…
12:10
(Sevgi olursa yürekte, keşfedilmemiş yer kalmaz
insan bedeninde)
5.0
100% (1)