28
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
846
Okunma

Bu şiir MİLLÎ ve MANEVÎ değerlere saygı duymayan ve rencide etmek için fırsat kollayan düşünce sahiplerine REDDİYE olarak yazılmıştır.
HADDİNİ BİL HADDİNİ! (2) ☝️
Böylesine cehalet okumakla olurmuş
Yine de bilmiyorsan oku öğren ceddini!
Mevlâsını bilmeyen belâsını bulurmuş
Sonun hâk ile yeksân, haddini bil haddini!
Sormaya hiç gerek yok o kendince alimdir
Bilmediğini bilmez, konuya çok hakimdir
Gerçekleri çarptırmak, bilinçli bir seçimdir
Bu değil sürçülisan, haddini bil haddini!
Araştırsa bulacak doğruları, gerçeği
Asla görmek istemez gözündeki merteği
Yanlışa ayarlıdır, doğru tartmaz ölçeği
Yok mu akıl ve iz’an, haddini bil haddini!
Sen kimsin, cürmün nedir, düşünüp de dur hele
Yalan yanlış da olsa sallıyorsun rast gele
Rehberi şeytan olan yapar her türlü hile
Dil uzatan şarlatan, haddini bil haddini!
Açıp da okumaz hiç Rabb’den inen Kur’an’ı
Dört kitabı okudum diye söyler yalanı
Fetvayı verir hemen değil iken alanı
Senin yaptığın bühtan, haddini bil haddini!
Kalbin mühürlü ise çözmesi kolay değil
Eğer inancın varsa huzura durup eğil
Örnek aldığın insan olmasın Ebu Cehil
Sonun olacak hüsran, haddini bil haddini!
Dil uzatayım deme Allah ve Resûl’üne
Türkmenoğlu düşme der esfel-i sâfilîne
Günahlardan başka şey geçer sanma eline
Onlarındır şeref şan, haddini bil haddini!
Türkmenoğlu (Şükrü Atay)
Hâk ile yeksân olmak: Yerle bir olmak
Bühtan: iftirâ
Esfel-i sâfilîn : Aşağıların en aşağısı
(Tin Sûresi(95) 5. Ayet)
* Şiirin ilk kıtası giriş, son kıtası mahlas kullanılması nedeniyle ilk şiirle aynı olmakla birlikte diğer kıtaları farklıdır.
5.0
100% (31)