39
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
4991
Okunma
DOST ARKADAŞ SEÇİMİ
Dünyada insan tek başına yaşayamaz. İhtiyaçlarını karşılayamaz. Hayat şartları o kadar ağır ki; tek başına baş edilemez. İnsan mutlaka eşi, dostu, arkadaşları ile yaşamak, acı tatlı olayları paylaşmak zorundadır.
Yalnızlık Allah’a mahsustur.
Cenab-ı Allah insanı yaratırken tek başına yaratmamış; Adem’le beraber Havva’yı yaratmıştır. Sonra hayatta yaratılanlardan hiç bir şey tek değildir. Her şey çift yaratılmıştır.
Başkalarına ihtiyaç duymadan ve tek başına yaşamayı deneyenler, yaşadıkları hayattan zevk almamışlar, çoğu da ruh ve beden sağlığını kaybetmiştir.
İnsan, hayatının her devresinde mutlaka birilerine ihtiyaç duyar:
– Çocukken oyun arkadaşı arar.
– Genç yaşta gönül arkadaşı arar.
– Olgunluk çağında da, vefalı gerçek dost arar.
– Yaşlılığında da hayat arkadaşı arar.
Bunların en önemlisi, genç yaşta edinilen arkadaşlıktır. Çünkü gençlik yaşı, iyi ve kötü alışkanlıkların kazanıldığı, insanın insandan etkilenerek şekil aldığı, kimlik kazandığı bir yaştır.
Genç yaştaki en ufak seçim yanlışlığı insanı perişan eder. Hayat boyu pişmanlık duymasına ve acı çekmesine neden olur. Bu, kendi cinsinden arkadaş ta olsa, karşı cinsten hayat arkadaşı da olsa değişmez.
Birçokları hayatta gerçek dost bulamamaktan yakınır. Aşık Veysel’in;
“ Dost dost diye nicesine sarıldım,
Benim sadık yarim kara topraktır.” demesi de bundandır.
Hele günümüzde her şey, menfaate dayandırılıyor, insanlar verdikleri sözleri yerine getirmiyor. Egoizm hakim, fedakarlık enayilik olarak görülüyor. Eskiden “Önce canan, sonra can” denilirdi. Şimdi “Önce can, sonra canan” deniliyor. Dostluklar uzun süreli, can dostluğu olmuyor. Bağlar pamuk ipliği ile bağlı. Böyle bir ortamda gerçek ve gönülden dost bulmak da zor. Dostluklar dar ağacına kadar, ölüme kadar olmuyor artık…
Denilebilir ki; inancın ve geleneklerin zayıflamasıyla her şeyimiz zayıfladı. Dostluk anlayışımız da zayıfladı.
Arkadaşlık, sevgi, saygı, hayır ve faydacı temele dayanmadan müspet bir sonuç alınamaz.
İki elin birbirinin kirini yıkadığı gibi iyi ahlak temeline dayanan arkadaşlıklar da böyledir.
Arkadaşlık, iyi gün dostları, menfaat düşkünleri ile değil, darda ve zorda yar olacak kimselerle kurulursa, yüz güldürür.
Arkadaşlık, inançsız, ahlaksız kimselerle değil, imanlı, ahlaklı, ciddi ve samimi kimselerle kurulursa, hem dünya hem de ahiret mutluluğunu sağlayacak dostluk kurulmuş olur.
Unutulmamalıdır ki; hayatın zorlukları inançlı, ahlaklı kimselerin arkadaşlığı ve dostluğu ile aşılır.
İnsan gül bahçesinde oturursa güzellikler görür, güzel kokular duyar, mutlu olur, rahatlar. Güzel olmayan ortamlarda ve kötü insanlarla beraber olursa üzülür ve hayattan zevk almaz. Bunun için insan, işini, eşini ve arkadaşını iyi seçmelidir.
SANA DEĞER VERMEYENİ SİL GİTSİN ...
Nedendir halimi sormuyor dersin
Fedâkarlıkları hep sen edersin
Bununla da kalmaz bedel ödersin
Arayıp da sormayanı SİL GİTSİN ...
Sen öğretiyorsan ona her şeyi
Hep almayı bilen verecek neyi
Belki de diyecek sonra enâyi
Sana kafa yormayanı SİL GİTSİN ...
Dostunun sırrını sana anlatan
Bir gün olur senin sırrını satan
Sonrasında üzüp bir de ağlatan
Seni böyle harcayanı SİL GİTSİN ...
Her zaman söz verse bile gelmeyen
Tartışmada usûl, âdâp bilmeyen
Hep benim dediğim doğrudur diyen
Sözünde hiç durmayanı SİL GİTSİN ...
İşi hep başından aşkın olanı
"Zamanı kısıtlı" yokmuş kalanı
Hiç olmadık bahâneler bulanı
Muhabbeti sarmayanı SİL GİTSİN ...
Paylaşmayı bilmez, olsa da vermez
Hiçbir şeyi sana çok lâyık görmez
Kendini düşünür, hiç riske girmez
Sana değer vermeyeni SİL GİTSİN ...
Başkalarına hiç önem vermeyen
Bu durumda bir sakınca görmeyen
Kadir kıymet bilip sırra ermeyen
Kalbi seni vurmayanı SİL GİTSİN ...
DOST YÜREĞİNDEN GELENLER
Aşık Mahmut Çelikgün’’ 👏👏👏
Dost diye saklama sakın kenarda,
Sana değer vermeyeni sil gitsin...
Bakarsın gün gelir, bırakır darda
Sana değer vermeyeni SİL GİTSİN ...
Gelmez ise sana üç adım yakın,
Adam gibi uyar, bir tavır takın
Ne olur yarına bırakma sakın
Sana değer vermeyeni SİL GİTSİN ...
Mahmut Çelikgün’üm eder nasihat
İlk önce vicdanlar etmeli rahat
Şükrü Atay, götür onu çöpe at,
Sana değer vermeyeni SİL GİTSİN ...
----------- KARDELEN-1 ------ 👏👏👏
Rabbena hep bana deyip durandan
İçten pazarlıklı olan yârandan
Yüzüne gülüp de sırttan vurandan
Hiç akıl sır ermeyeni SİL GİTSİN!..
--------- Mecit Aktürk ------ 👏👏👏
Mensupları mevtâ olmuş hak dînin
İnsan(!) almış görevini Lâin’in
Hakim iken, kastı belli hâinin
Kalemini kırmayanı SİL GİTSİN!..
--- Nurettin GÜLBEY ----- 👏👏👏
Pencereden bakıp, kapatır camı,
Hiç bir durumuna,uymaz encamı,
Gözden akan yaşa, keser ahkâmı,
Aşk gözleri görmeyeni,SİL GİTSİN...
5.0
100% (41)