Ellerinde kınalı yapıncak
Tatlı mı tatlı gülüşler fırlar
Yay dudağından


Ateşe kesilir delikanlı
Yanık teninde dumanlanır
Terinin buğusu
Eylül ikindisinde akar
Damla damla

Bakışları tutuşturur bağları
Yüzündeki işveyle
Ve nefes kesilir
Eteklerindeki esintiyle


Belinde kıvranır asma yaprakları
Çıplak kollarından akar
Şıra tadında teri
İç geçirir ürkek nefes
Yeni terli bıyıklardan


Ahh daraldıkça daralır göğüs
Narin ayakların ritminde
Dokunmak ister ten tene
Haykırır şehvet
Karışır parmaklardaki zillerin sesine

Mermer bir ilahta akmak ister ırmak
Dolar sırlı bir testiye
Ve içinize işler sesi yudumların

Toprak uykusundan uyanır
Kan çıldırmış damarlarda
Kucaklar narin beli
Ve çeker kendine

Yanar ince köklerden bir kıvılcım
Parmak uçlarına dek
Alev alev zaman


Eylül yeni doğumlara koşar
Bozulan bağlardan
Ve şarap yatar mahzenin rahmine

Bir çocuk ıslık çalar usuldan
Işıklara bezenmiş sesiyle
Savrulan poyrazla duyulur
Anların kuytusundan aşkın tınısı


Ve
Şarap mahzende
Aşk yüreklerde yıllanır..


11/Eylül/2006

Avşa /eylül günlüğü

Figen Yarar
(Adali)

*

1AVSA-SANATCILAR-BULUSMASI 2008


adalinindunyasi.azbuz.com/blog/yazi/oku/5000000008869126/-1AVSA-SANATCILAR-BULUSMASI--

"Ve siz hiç cennette kadeh kaldırdınız mı? "

Ölmeyi beklemeyin dostlar ;
buyurun Avşaya.

Figen Yarar