2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1581
Okunma
Dünyanın avlusunda seni görmüşüm
İlk defa tutmuşum ellerinden sıpsıkı
Seni gördüğüm son an oymuş nereden bilebilirdim ki,
Halbuki otogarda uğurlamak için bırakmıştım elini ,
Çektiğim valizinde meğer kendine sakladığın sırların varmış.
El salladığında yüzündeki tebessüm, o da yalanmış.
Meğer içinden kahkaha atıyormuşsun bilemedim.
Çözemedim uykuya daldığında ne düşündüğünü.
İnsan insana seni seviyorum dememeli.
O kadar seviyorum diyebildikten sonra bırakıp gitmemeli.
Dünyanın avlusunda insan seli
Ben seni görmüşüm ne demeli
Meğer bana bir dersmiş çoktan seçmeli
Kaldım dersinden buna ne demeli
Kara delikleri bilir misin ?
Işık bile kaçamaz ondan.
Sen avluda kendi karşı çıktığın durumlara el sallıyorsun
Alışıyorsun kendi kendini ters düşürmeyi
Farkında değilsin kendi boşluğuna itildiginin.
Işık bile kaçamaz ken , sen kendinden nasıl kaçabilirsin.
Avluda bir arkadaşım daha vardı o da aşıktı ben gibi.
Çok sevdi , bırakıp gittiler sen gibi.
Çocuk delirdi çünkü çok sevmisti.
Tatlıcıya gitti , iki çay istedi,
Karşısında kimse yoktu,
Ama sevdiği karşısındaydı, işte aşk buydu
Bu devrin aşk katilleri kendi kitaplarında son söz mü acaba
Ön sözü olmayan aşkın son sözü de olmaz ki ama
Avlunun bize öğrettiği bu sabır
Kavuşmanın ,umudu koruyan son çabasıydı.
5.0
100% (3)