1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
470
Okunma

Suçluysam cezamı kendim vereyim;
Düşlerim musalla hayaller kefen…
Cefanın şehrinde sefa süreyim;
Sonrası kızılca kıyamet zaten…
Örtülsün üstüme kahır yorganı;
Çevirme kapına gelen kurbanı;
Atılsın boynuma sitem urganı;
Canımız canana emanet zaten…
Yüklenip durduysak yaş tanesine;
Derbeder sokağı dert hanesine;
Maksadım, yanmışlar meyhanesine;
Kırk yılda bir olsun ziyaret zaten…
Yorulmuş yüreğim yine seferde;
Yeniden vurulmak varmış kaderde;
Gündüzün günahı keyfe kederde;
Gecenin yaptığı ihanet zaten…
Güneşe muhtacın bitmez kışları;
Seraba bırakmış tüm gülüşleri;
Mecnuna ödülse Leyla düşleri;
Çöllerin çektiği eziyet zaten…
Sevda ocağında yandık, kavrulduk;
Umut ağacından, düştük, savrulduk;
Tükendi sabrımız yoldan çevrildik;
Vurgundan kalanlar felaket zaten…
Baktıkça vuruyor kurşuni gözler;
Yürek sehpasında asılmış yüzler;
Yalana yüz veren yalancı sözler;
Falcının dilinde kehanet zaten…
Açtığı yarayı neşterim görür;
Sabır taneleri kirpiği vurur;
Alfabem kalemle secdeye durur;
Halimi arz etmek meziyet zaten…
Ali ALTINLI – 07.05.2022
Saat: 00:32
5.0
100% (3)